Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan yeni infaz düzenlemesi, ceza adalet sisteminde çeşitli reformlar gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Düzenleme, özellikle ceza infaz süreçlerinde iyileştirmeler yapılması, adaletin daha etkin şekilde sağlanması ve mahkûmların topluma kazandırılmasına yönelik adımları içermektedir.
Düzenlemenin Temel Unsurları
1. Ceza Sürelerinde İndirim
Yeni düzenleme, belirli suçlar için ceza sürelerinde indirim yapılmasını öngörmektedir. İyi hal gösteren mahkûmlar için erken tahliye fırsatları yaratılarak, cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması hedeflenmektedir.
2. Denetimli Serbestlik Süresinin Uzatılması
Mahkûmların sosyal hayata adaptasyonlarını artırmak amacıyla denetimli serbestlik sürelerinin daha uzun bir dönem için uygulanması planlanmaktadır. Bu, mahkûmlara cezalarını cezaevi dışında tamamlayabilme imkânı sağlayacaktır.
3. Kadın ve Çocuk Mahkûmlara Özel Düzenlemeler
Düzenlemede, özellikle kadın ve çocuk mahkûmların daha insani koşullarda ceza çekebilmelerini sağlayacak düzenlemeler yer almaktadır. Çocukları olan kadın mahkûmlara yönelik destek programları ve çocuk hükümlüler için rehabilitasyon süreçlerinin geliştirilmesi öncelikler arasında bulunmaktadır.
4. Eğitim ve Rehabilitasyon Programları
Mahkûmların cezaevindeyken mesleki eğitim alabilmeleri ve rehabilitasyon programlarına katılmaları teşvik edilecektir. Bu programlar, mahkûmların ceza sonrası hayata uyum sağlamalarını kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.
Beklenen Etkiler
• Cezaevlerindeki yoğunluğun azalması.
• Mahkûmların topluma kazandırılmasını hızlandıracak mekanizmaların hayata geçirilmesi.
• Suç oranlarının uzun vadede düşürülmesi hedefiyle daha etkin bir infaz sistemi kurulması.
Bir Ülkede Suç Niye Olur, Niye Durmadan Düzenleme Yapılır??? Bunlar Sorgulanmadan Sonuç
TBMM’ye sunulan bu infaz düzenlemesi, ceza adalet sisteminde önemli bir reform olarak değerlendirilmektedir. Düzenleme, adaletin tesisi ve bireylerin haklarının korunması noktasında dengeli bir yaklaşım sunmayı amaçlamaktadır. Mecliste tartışılacak bu teklifin, kabul edilmesi halinde geniş çapta etkiler yaratması beklenmektedir.
Meclis’e sunulan infaz teklifinde dikkat çeken bir diğer unsur, AKP’nin Covid-19 pandemisiyle ilgili herhangi bir düzenlemeyi içermemesi oldu. Bununla birlikte, teklif hasta ve yaşlı tutuklular için bazı kolaylıkları da beraberinde getiriyor. Bu kapsamda, özellikle ilerleyen yaşlarından dolayı cezaevinde zorluklar yaşayan bireylerin koşullarının iyileştirilmesi hedefleniyor.
Öte yandan, DEM Parti teklifi yetersiz bulduğunu belirterek daha kapsamlı bir reformun gerekliliğine dikkat çekti. Parti sözcüleri, insan haklarına daha duyarlı bir yaklaşım benimsenmesi ve özellikle pandemi sonrası dönemde cezaevlerindeki temel sorunların ele alınmasının önemine vurgu yaptı. Bu eleştiriler, teklifin mecliste tartışılması sırasında farklı perspektiflerin gündeme getirileceğine işaret ediyor.
Yorumsuz detaylar çünkü yoruma ihtiyaç yok iş olsun cepler dolsun diye her yıl böyle düzenlemeler bayram öncesinde olur… Artı bu normal bir olgu...
10. Yargı Paketi ve Covid Düzenlemesinin Yokluğu
AKP’nin Teklifinde Covid Düzenlemesinin Eksikliği
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından TBMM’ye sunulan uzun zamandır beklenen 10. Yargı Paketi, ceza adalet sisteminde önemli bir reform olarak değerlendirilmektedir. Ancak teklifin detaylarında, kamuoyunda ve özellikle DEM Parti tarafından sıklıkla gündeme getirilen Covid-19 pandemisiyle ilgili düzenlemelerin yer almaması dikkat çekmiştir.
DEM Parti’nin Talepleri ve Eleştirileri
DEM Parti, pandemi döneminde cezaevlerinde yaşanan sorunların çözümü için daha kapsamlı düzenlemeler yapılmasını savunuyordu. Özellikle Covid-19 salgını sırasında cezaevlerinde ortaya çıkan sağlık ve yaşam koşullarıyla ilgili eksiklikler hakkında duyarlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ancak AKP’nin sunduğu teklif, bu talepleri karşılamadı. DEM Parti sözcüleri, hem insan hakları hem de sağlık önlemleri açısından daha güçlü bir perspektifin gerekliliğine işaret ederek teklifin yetersiz olduğunu belirttiler.
Teklifin Diğer Önemli Unsurları
10. Yargı Paketi’nde, Covid düzenlemeleri yer almasa da hasta ve yaşlı hükümlüler için bazı iyileştirmeler getirildi. Örneğin, 70 yaş üzerindeki hükümlüler cezaevinde geçirecekleri süreyi dört yıla düşürebilirken, 75 yaş üzerindekiler için bu süre beş yıl, 80 yaş üzerindekiler için ise altı yıl olarak belirlendi. Ayrıca, hastalık veya engellilik nedeniyle cezaevinde yaşamını sürdüremeyen hükümlüler Adli Tıp kararıyla evlerinde ceza infazına devam edebilecek.
Gelecek Düzenlemelere Kapı Aralanması
AKP Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler, teklifin bir başlangıç olduğunu ve komisyonda yapılacak çalışmalarla devamının geleceğini belirtti. Bu açıklama, belki de Covid düzenlemeleri gibi eksik kalan maddelerin ilerleyen süreçlerde gündeme gelebileceği umudunu doğurdu. Ancak, DEM Parti’nin eleştirileri bu eksikliklerin hemen giderilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Sonuç olarak
AKP’nin sunduğu 10. Yargı Paketi, bazı yenilikler ve iyileştirmeler içeriyor olsa da, Covid-19 pandemisiyle ilgili düzenlemelerin eksikliği önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. DEM Parti’nin eleştirileri ve bu konudaki ısrarlı talepleri, Meclis tartışmaları sırasında farklı perspektiflerin gündeme gelmesine zemin hazırlayabilir. Yeni düzenlemenin bayramdan önce yasalaşması beklenirken, eksik kalan maddeler ve gelecekteki adımlar kamuoyunun yakından takip edeceği konular arasında yer alıyor.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Teklifi
Yasalaşma Süreci ve Önemli Adımlar
Kanun Teklifinin Kapsamı
“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi,” yürürlük ve yürütme maddeleri dahil toplamda 30 madde içermektedir. Teklif, ceza adalet sisteminin iyileştirilmesi, suçların önlenmesi ve hükümlülerin yaşam koşullarının düzenlenmesi gibi çok yönlü amaçlarla hazırlanmıştır.
Yasalaşma Süreci
İhtisas Komisyonunda Ele Alınma
Kanun teklifi, ilk olarak önümüzdeki birkaç gün içerisinde ilgili ihtisas komisyonunda detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Komisyon çalışmaları sırasında, teklifin maddeleri üzerinde görüşmeler yapılacak ve gerek duyulursa değişiklikler önerilecektir. Bu aşama, teklifin yasalaşma sürecinin kilit bir adımını oluşturur.
TBMM Genel Kurulu’nda Onay
İhtisas komisyonundaki tartışmalar tamamlandıktan sonra kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na sunulacaktır. Genel Kurul’da yapılacak oylama sonucunda teklif yasalaşacaktır. Bu aşamada, teklifin tüm maddeleri tek tek incelenecek ve milletvekillerinin görüşleri doğrultusunda nihai karar alınacaktır.
Teklifin Temel Hedefleri ve Düzenlemeleri
Teklif, ceza ve güvenlik tedbirlerinin daha etkin uygulanmasını sağlamak amacıyla çeşitli düzenlemeler içermektedir. Öne çıkan başlıklar arasında şunlar yer almaktadır:
- Mükerrer işlenen suçlar için cezaların 4/3 oranında çekilmesi ve bu kapsamdaki hükümlülerin iyi hâl değerlendirmesine tabi tutulması.
- Hasta ve yaşlı hükümlülerin cezalarının konutlarında infaz edilmesi, yaş gruplarına göre sürelerin belirlenmesi (70 yaş üzeri 4 yıl, 75 yaş üzeri 5 yıl, 80 yaş üzeri 6 yıl).
- Çocuk hükümlülerin cezalarının başlangıçta kapalı infaz kurumlarında, ardından olumlu raporla eğitim evlerine gönderilmesi.
- Alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullananlara yönelik cezaların artırılması.
- Hastalık veya engellilik nedeniyle yaşamını cezaevinde sürdüremeyen hükümlülerin, Adli Tıp kararıyla cezalarını konutlarında infaz edebilmesi.
Beklentiler ve İleriye Dönük Adımlar
AKP Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler’in açıklamalarına göre, teklif bir başlangıç niteliği taşımaktadır ve ilerleyen süreçte yapılacak komisyon çalışmaları ile yeni düzenlemeler gündeme gelebilir. Eksik kalan maddelerin, özellikle Covid-19 pandemisiyle ilgili düzenlemelerin, ilerleyen aşamalarda ele alınması beklenmektedir.
Göstermelik Sonuç
“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi,” ceza sisteminde önemli değişiklikler ve iyileştirmeler öngörmektedir. Ancak eksik kalan düzenlemeler ve farklı perspektiflerin ele alınması, teklifin yasalaşma sürecinde kamuoyunun dikkatini çekmeye devam edecektir.
Toplam dokuz farklı kanunda değişiklik öngören teklifin detayları, AKP Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler tarafından düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Güler, teklifin öncelikli hedefinin suç oranlarını azaltmak, ceza sistemini daha verimli hale getirmek ve trafikte can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu belirtti. Özellikle mükerrer suçlara yönelik düzenlemeler ve iyi hâl değerlendirmesi ile, ceza infaz süreçlerinde daha adil bir yapı oluşturulması amaçlanıyor. Bunun yanı sıra, çocuk, hasta ve yaşlı hükümlüler için getirilen alternatif infaz yöntemleriyle ceza sisteminde insancıl bir yaklaşım benimsenmesi hedefleniyor.
AKP Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler, teklif ile suç oranlarını azaltmayı ve ceza sistemini daha verimli bir hale getirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Güler, "Bu teklif bir başlangıç, devamı gelecek. Komisyon çalışmalarının planlaması yapılacak," diyerek, ilerleyen süreçte yapılacak düzenlemelerin kapsamının genişletilebileceğini ifade etti. Ayrıca, teklifin önemli bir hedefinin cezaların caydırıcılığını artırarak, özellikle toplumsal suçların önlenmesine katkı sağlamak olduğunu belirtti. Güler, "Cezanın en az 10'da birinin ceza infaz kurumunda geçirilmesinin" esas alınacağını ve "cezası az olan durumlarda, toplumsal suçlarda iki yılın altındaki suçlarda, beş günden az olmamak üzere cezanın 10'da birinin ceza infaz kurumunda geçirilmesini" istediklerini kaydetti.
Teklifte Neler Var?
Mükerrer Suçlar için Düzenlemeler
Teklif, mükerrer işlenen suçlar için yeni düzenlemeler içeriyor. Bu kapsamda, iyi halli olan hükümlülerin cezalarının 4/3'ünü çekmesi öngörülüyor. Yaklaşık 20 bin kişinin bu düzenlemeden yararlanması bekleniyor. Ancak, bu düzenlemeyle salıverilme, hükümlünün iyi hâl değerlendirmesine bağlı olacak. Değerlendirmede şu kriterler dikkate alınacak:
- Kurallara uyum
- Yükümlülüklerini yerine getirme düzeyi
- Eğitim ve iyileştirme programlarına katılım
- Sosyal davranışlar
Hasta ve Yaşlı Hükümlüler için Yeni Düzenlemeler
Hasta ve yaşlı hükümlüler için alternatif infaz yöntemleri sunuluyor. Yaş gruplarına göre süreler şu şekilde belirlendi:
- 70 yaş üzeri: 4 yıl
- 75 yaş üzeri: 5 yıl
- 80 yaş üzeri: 6 yıl
Hastalık veya engellilik durumu nedeniyle yaşamını cezaevinde sürdüremeyen hükümlüler, Adli Tıp kararıyla cezalarını konutlarında infaz edebilecek. Bu düzenleme, ağırlaştırılmış müebbet cezası hariç diğer suçlar için geçerli. Ancak darbe suçlarından ceza alan ağırlaştırılmış müebbet hükümlüleri bu kapsama dâhil edilmedi.
Çocuk Hükümlüler için Düzenlemeler
Çocuk hükümlülerin cezalarının, kapalı infaz kurumlarında başlaması ve iyi halli olmaları durumunda olumlu raporla eğitim evlerine gönderilmesi planlanıyor. Bu düzenleme, çocukların eğitimi ve topluma kazandırılmasını hedefliyor.
Alkol ve Uyuşturucu Etkisi Altında Araç Kullanmaya Yönelik Cezalar
Teklifte, alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullananlara verilen cezaların artırılması öngörülüyor. Bu düzenleme, trafikte can ve mal güvenliğini sağlamayı ve caydırıcılığı artırmayı hedefliyor.
Diğer Düzenlemeler
- Meskun mahalde ateş etmenin cezası beş yıla çıkarılıyor.
- Trafikte yol kesme, üst sınırı üç yıl olan ayrı bir suç olarak tanımlanıyor.
Bu düzenlemeler, ceza infaz sisteminde insancıl bir yaklaşım benimsenmesini ve suç oranlarının azaltılmasını amaçlıyor.
Mükerrer suçlarla ilgili olarak da yeni bir düzenleme önerilmektedir. Buna göre, aynı türden suçu birden fazla kez işleyen hükümlülerin, iyi halli oldukları takdirde cezalarının dörtte üçünü çektikten sonra serbest bırakılmaları planlanmaktadır. Bu düzenleme, suçluların rehabilitasyonunu teşvik etmeyi ve cezaevlerindeki doluluğu azaltmayı hedeflemektedir. Ayrıca, yapılan tahminlere göre yaklaşık 20 bin kişinin bu düzenlemeden yararlanması beklenmektedir.
Mükerrer suçlarla ilgili düzenleme kapsamında, hükümlülerin erken salıverilmeden yararlanabilmesi için yapılacak iyi hâl değerlendirmesi büyük önem taşıyor. Bu değerlendirme sırasında, hükümlünün cezaevi kurallarına uyumu, yükümlülüklerini ne derece yerine getirdiği, eğitim ve iyileştirme programlarına katılım sağlayıp sağlamadığı ve sosyal davranışlarının olumlu olup olmadığı dikkate alınacak. Bu yaklaşım, suçluların rehabilitasyonunu teşvik etmenin yanı sıra ceza infaz sistemine güveni artırmayı hedefliyor.
Hasta ve yaşlı hükümlüler için getirilen düzenlemeler de dikkat çekiyor. Bu düzenlemelere göre, 70 yaş üzerindeki hükümlüler cezalarının son 4 yılını, 75 yaş üzerindekiler son 5 yılını, ve 80 yaş üzerindekiler ise son 6 yılını konutlarında infaz edebilecekler. Bu uygulama, özellikle sağlık veya yaşlılık nedeniyle cezaevinde yaşamını tek başına idame ettiremeyen bireyler için bir çözüm oluşturmayı amaçlıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar bu düzenleme kapsamının dışında tutulsa da, diğer türde cezalar için kolaylıklar sunuluyor.
Ayrıca, hastalık veya engellilik hali nedeniyle yaşamını cezaevinde tek başına idame ettiremeyen hükümlülerin cezalarını Adli Tıp kararı doğrultusunda konutlarında infaz etmesi mümkün hale getirilecektir. Bu uygulama, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası dışındaki hapis cezaları için geçerli olacak ve terör suçlarından cezaevinde olan hükümlüler de bu kapsamda değerlendirilecektir. Ancak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan darbe suçlularının bu düzenlemeden yararlanamayacağı özellikle vurgulanmaktadır.
Çocuk hükümlülerle ilgili düzenlemeler ise ayrı bir önem taşıyor. Bu düzenlemeye göre, çocuk hükümlülerin cezalarının infazına çocuk kapalı infaz kurumlarında başlanacak, ancak iyi halli oldukları tespit edilen çocuklar olumlu raporlarla eğitim evlerine gönderilebilecek. Bu uygulama, genç bireylerin topluma kazandırılmasını hedeflerken aynı zamanda eğitim ve rehabilitasyon süreçlerine öncelik tanıyor.
Bu teklif, toplumun güvenliğini sağlamak amacıyla çeşitli yeni düzenlemeler sunmaktadır. Alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanımı sonucunda verilen cezaların artırılmasıyla, trafikte caydırıcılığı güçlendirmek ve can kayıplarını minimize etmek hedeflenmektedir. Meskun mahalde ateş etme gibi tehlikeli davranışlara yönelik ceza süresinin beş yıla çıkarılması, bu tür suçlara karşı sert bir duruş sergilemektedir. Bunun yanı sıra, trafikte yol kesme eylemleri artık ayrı bir suç kategorisi olarak tanımlanmış ve bu suç için üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
Yeni Ceza Düzenlemeleri: Meskun Mahalde Ateş Etme ve Trafikte Yol Kesme
Caydırıcılığı Artıran Hükümler ve Hedefler
Yakın zamanda sunulan yeni ceza düzenlemeleri, kamu güvenliğini artırmayı ve suç oranlarını düşürmeyi hedefleyen önemli değişiklikler içeriyor. Bu kapsamda, toplumda sıkça karşılaşılan ve ciddi riskler içeren bazı suçlara yönelik cezalar ağırlaştırıldı.
Meskun Mahalde Ateş Etme
Yeni düzenlemeyle, meskun mahalde ateş etme suçunun cezası beş yıla çıkarılıyor. Bu tür davranışlar, sadece kamu güvenliğini tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda çevrede korku ve tedirginlik yaratıyor. Daha önce cezası daha düşük seviyede olan bu fiil, artık daha sert bir şekilde cezalandırılacak. Bu düzenleme, bireylerin silah kullanımına yönelik daha dikkatli ve sorumlu davranmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor.
Trafikte Yol Kesme
Düzenlemeler kapsamında, trafikte yol kesme ayrı bir suç olarak tanımlandı ve bu suç için üç yıla kadar hapis cezası öngörüldü. Bu tür eylemler, hem trafikteki diğer sürücülerin hem de yayaların güvenliğini tehlikeye atıyor. Yol kesme, geçmişte daha genel bir cezai çerçevede değerlendiriliyordu; ancak artık bağımsız bir suç kategorisi altında yer alarak caydırıcılığı artıracak.
Alkol veya Uyuşturucu Etkisiyle Araç Kullanımı
Bir diğer kritik değişiklik, alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananlara yönelik cezaların ağırlaştırılması oldu. Trafikte bu tür davranışlar, can kayıplarına ve ciddi kazalara neden olabilen yüksek riskli durumlar yaratmaktadır. Cezaların ağırlaştırılması, bu tür ihlallerin önlenmesi ve caydırıcılığın güçlendirilmesi için önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Hedefler ve Toplumsal Etkiler
Bu düzenlemeler, kamu güvenliğini artırmayı ve bireylerin daha bilinçli davranmasını sağlamayı hedefliyor. Meskun mahalde ateş etme, trafikte yol kesme gibi toplumda huzursuzluk yaratan eylemlerin daha ciddi sonuçlar doğuracağını bilmek, potansiyel suçluları caydıracaktır. Ayrıca, alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullanımı gibi tehlikeli davranışların daha ağır cezalarla karşılanması, trafik kazalarını azaltma konusunda umut vaat eden bir adım olarak öne çıkmaktadır.
Sonuç olarak, yeni düzenlemeler toplumun güvenliğini sağlama adına önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor. Cezaların ağırlaştırılması ve suçların bağımsız kategoriler altında tanımlanması, yasaların uygulanabilirliğini ve etkinliğini artırmayı amaçlıyor.
Covid Düzenlemesi Pakette Yok
Covid-19 İnfaz Düzenlemesi
Covid salgını döneminde cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için 31 Temmuz 2023 öncesine yönelik yapılan düzenleme pakette yer almadı. Nisan 2020'de kabul edilen bu düzenleme, belirli hükümlülerin denetimli serbestlikle tahliye edilmesini sağlamıştı.
AKP ve DEM Parti Görüşmeleri
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, düzenlemenin tekliften çıkarılmadığını, zaten teklifte yer almadığını belirtti. AKP, düzenlemenin cinsel saldırı suçu işleyenler, uyuşturucu kaçakçıları ve FETÖ hükümlülerini kapsamasının toplumda rahatsızlık yaratacağı gerekçesiyle infaz paketinden çıkarıldığını ifade etti. DEM Parti heyeti, bu maddeyi yaklaşık 2,5 saatlik görüşmede iktidar grubuyla ele aldı.
DEM Parti'nin Açıklamaları
DEM Parti Grup Başkan Vekili Sezai Temelli, pakette yalnızca hasta tutuklulara yönelik bir düzenleme olacağını belirtti. Kamuoyunun beklediği bazı infaz yasası değişikliklerinin yapılmadığını ve değişikliklerin sonbahara bırakıldığını açıkladı. Ayrıca, DEM Parti'nin talep ettiği TCK 314’teki değişiklik de yargı paketi teklifinde yer almadı.
Toplumsal Etkiler
Söz konusu düzenlemenin kapsamının genişletilmesiyle oluşacak rahatsızlık nedeniyle paketten çıkarıldığı belirtilmiş, etki analizi yapılmadığı için diğer değişiklikler ertelenmiştir.
Covid salgını döneminde cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için 31 Temmuz 2023 öncesini kapsayan ve yaklaşık 50 bin kişinin yararlanacağı belirtilen düzenleme, düzenleme paketi teklifinde hiç yer almadı. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, bu düzenlemenin tekliften çıkarılmadığını, çünkü başlangıçta teklifte yer almadığını ifade etti. Güler, bu düzenlemenin Covid dönemiyle sınırlı bir idari tedbir olduğunu ve her koşulda uygulanacak bir infaz düzenlemesi olarak düşünülmemesi gerektiğini belirtti.
Ayrıca, AKP'nin bu düzenlemeyi pakete dahil etmeme gerekçesi olarak, cinsel saldırı suçu işleyenler, uyuşturucu kaçakçıları ve FETÖ hükümlülerinin de kapsama dahil edilmesinin toplumda rahatsızlık yaratacağı endişelerinin etkili olduğu ifade edildi. Bu durum, hem AKP'nin hem de DEM Parti'nin görüşmeleri sırasında ele alınmış ve iktidar grubu bu konudaki rahatsızlığını DEM Parti'ye iletmişti.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, bu düzenlemenin genişletilmesi konusundaki tartışmaların kamuoyunda yanlış bir algı oluşturduğunu ifade etti. Covid-19 dönemiyle sınırlı bir tedbir olarak tasarlanan düzenlemenin, olağan dönemlerde uygulanacak bir yasal değişiklik gibi görülmesinin doğru olmadığını belirtti. Güler ayrıca, bu düzenlemenin toplumda rahatsızlık yaratabilecek unsurlar içermesi nedeniyle pakette hiç yer almadığını vurguladı. Bu açıklamalar, düzenlemenin gerek hukuki çerçevede gerekse toplumsal algılar açısından ele alındığını gösteriyor.
Covid-19 Salgını Döneminde Cezaevlerindeki Yoğunluğu Azaltma Düzenlemesi
Nisan 2020 Düzenlemesi ve Etkileri
Covid-19 Salgını ve Cezaevlerindeki Yoğunluk
Covid-19 salgını, dünya genelinde sağlık sistemlerinden sosyal yapılara kadar birçok alanda köklü değişikliklere yol açtı. Türkiye'de de salgının yayılmasını önlemek amacıyla çeşitli tedbirler alınırken, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak üzerine bir düzenleme yapılması gündeme geldi. Salgın koşulları, cezaevleri gibi kapalı ve kalabalık alanlarda ciddi sağlık riskleri doğurabileceği için bu tür bir düzenleme kritik bir adım olarak değerlendirildi.
Nisan 2020 Düzenlemesi
Türkiye’de Nisan 2020’de kabul edilen bir düzenleme, cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılması için önemli bir çözüm sundu. Bu düzenleme kapsamında, belirli suçlardan hüküm giymiş kişilere denetimli serbestlik yolu açıldı. Denetimli serbestlik, hükümlülerin cezaevinden erken tahliye edilerek belirli koşullar altında toplum içinde yaşamlarını sürdürmelerine olanak tanıyan bir uygulamadır. Özellikle salgının yayılmasını önlemek amacıyla, bu düzenlemenin hem kamu sağlığı hem de adalet sistemi açısından önemli olduğu vurgulandı.
Kapsam ve Uygulama
Söz konusu düzenleme, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce cezaevine giren yaklaşık 50 bin kişiyi kapsıyordu. Ancak düzenleme, sadece belirli suçlardan hüküm giymiş kişilere tahliye imkanı tanıyordu. Cinsel saldırı suçu işleyenler, uyuşturucu kaçakçıları ve terör örgütü üyeleri gibi toplumda büyük rahatsızlık yaratabilecek suçlardan mahkum olan bireyler bu kapsamın dışında tutuldu.
Toplumsal ve Hukuki Etkiler
Bu düzenleme, hem hukuki çerçevesi hem de toplumsal etkileri açısından geniş bir tartışma yarattı. Hukuki açıdan, düzenleme salgın sürecine özel bir idari tedbir olarak tasarlandığı için olağan dönemlerde uygulanacak bir infaz düzenlemesi gibi algılanmaması gerektiği ifade edildi. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, bu düzenlemenin genişletilmesi konusunda kamuoyunda yanlış bir algı oluşturduğunu ve düzenlemenin sadece salgın dönemiyle sınırlı bir tedbir olduğunu belirtti.
Değişikliklere Dair Beklentiler
Toplumda beklenen bazı infaz yasası değişiklikleri ise hayata geçirilmedi. AKP ve DEM Parti arasındaki görüşmelerde bu düzenlemenin kapsamının genişletilmesi tartışıldı, ancak toplumda yaratabileceği rahatsızlık nedeniyle bu yönde bir adım atılmadı. İnfaz yasasına dair yapılması beklenen değişikliklerin büyük bir kısmı ise sonbahara ertelendi.
Sonuç olarak
Covid-19 salgını sırasında cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak amacıyla yapılan düzenleme, hem kamu sağlığı hem de adalet sistemine yönelik önemli bir çözüm sundu. Nisan 2020’de kabul edilen bu düzenleme, belirli hükümlülerin denetimli serbestlikle tahliye edilmesini sağladı ve salgın döneminde cezaevlerindeki sağlık risklerini azaltmayı amaçladı. Ancak bu düzenlemenin kapsamının genişletilmesi, toplumsal rahatsızlık yaratabileceği endişesiyle reddedildi ve bu kapsamda başka hukuki değişiklikler ertelendi.
İnfaz Düzenlemelerinin Kapsamı Üzerindeki Tartışmalar
Çözüm Süreci ve İnfaz Düzenlemeleri
Nisan 2020'de kabul edilen cezaevi düzenlemesi, Covid-19 salgını sırasında cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak ve kamu sağlığını korumak amacıyla uygulanmıştı. Ancak bu düzenlemenin kapsamının genişletilmesi, hem hukuki hem de toplumsal düzeyde geniş tartışmalara yol açtı. Özellikle çözüm süreci bağlamında, bazı suç gruplarının da bu düzenleme kapsamına alınabileceği iddiaları medyada yer bulmuştu.
AKP'nin Yaklaşımı ve Eleştiriler
AKP'nin, düzenleme kapsamında cinsel saldırı faillerini, uyuşturucu kaçakçılarını ve FETÖ hükümlülerini kapsama dahil etmemesi önemli bir politik karar olarak öne çıkmaktadır. Yetkililer, bu suç gruplarının düzenlemeye dahil edilmesinin toplumda ciddi rahatsızlığa yol açabileceği endişesiyle, bu suçlardan hüküm giymiş kişilerin infaz paketinden bilinçli bir şekilde çıkarıldığını belirtmiştir.
Bu karar, çeşitli kesimlerden farklı tepkiler almıştır. AKP, düzenlemenin amacının salgın nedeniyle cezaevlerindeki sağlık risklerini minimize etmek ve yalnızca belirli suç gruplarını kapsamak olduğunu vurgulamıştır. Ancak, kapsamın sınırlı tutulması, çözüm sürecine yönelik beklenen bazı adımların atılmaması nedeniyle eleştirilmiştir.
DEM Parti ve Diğer Muhalefet Görüşleri
DEM Parti, düzenlemenin son şekline ilişkin memnuniyetsizliğini açıkça dile getirmiştir. Parti yetkilileri, özellikle "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" gibi suçlarla ilgili ceza indirimlerini içeren değişikliklerin düzenlemeye eklenmemiş olmasını eleştirmiştir. Ayrıca, teklifin toplumun geniş kesimleri tarafından beklenen infaz yasası değişikliklerini içermemesi, bu konudaki hayal kırıklığını artırmıştır.
Toplumsal Algı ve Rahatsızlık
Cinsel suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi suçlar, toplumda derin yaralar açmış ve duyarlılık yaratmış konular arasında yer alıyor. AKP'nin bu suç gruplarını kapsam dışı bırakma kararı, toplumda adalet algısının korunması adına atılmış bir adım olarak değerlendirildi. Ancak, bu durum çözüm süreci bağlamında atılması beklenen adımlara yönelik kamuoyu beklentilerini de karşılayamamış görünüyor.
Gelecekteki Beklentiler
İnfaz düzenlemesiyle ilgili kapsam değişikliklerine yönelik tartışmaların Eylül ve Ekim aylarında yapılacak görüşmelere taşınması bekleniyor. Bu süreçte, toplumun genel huzurunu ve adalet sisteminin etkinliğini gözeten adımların atılması gerektiği vurgulanıyor. Adalet Bakanı ve diğer yetkililer, bu düzenlemelerin suçla mücadele ve caydırıcılık ilkeleri çerçevesinde ele alındığını açıklamışlardır.
Bu Konudaki Sonuç İse
Nisan 2020 düzenlemesi, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak amacıyla önemli bir adım olarak uygulanmışsa da kapsamının genişletilmesi tartışmaları çözüm süreci bağlamında gündemde kalmaya devam etmektedir. Cinsel saldırı, uyuşturucu kaçakçılığı ve FETÖ gibi suç gruplarının düzenleme dışında tutulması, toplumda oluşabilecek rahatsızlıkları önleme amacı taşısa da, infaz yasalarına dair daha geniş kapsamlı reform beklentilerini de beraberinde getirmiştir.
DEM Parti heyetinin TBMM'de dün AKP heyetiyle yaptığı yaklaşık 2,5 saatlik görüşmede, cinsel suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi belirli suç gruplarının kapsam dışı bırakılmasının toplumsal etkileri tartışılmıştır. İktidar grubu, bu düzenlemenin yaratabileceği huzursuzlukları detaylı biçimde DEM Parti’ye aktararak, konunun hassasiyetine vurgu yapmıştır. Toplantıda ayrıca, çözüm sürecine yönelik adımların bu düzenleme aracılığıyla gerçekleşmeyeceği konusunda bir mutabakat sağlanmıştır.
DEM Parti Grup Başkan Vekili Sezai Temelli, dün akşam İlke TV'de yaptığı değerlendirmelerde, teklifin yalnızca hasta tutuklularla ilgili düzenlemeleri içerdiğini dile getirerek kamuoyunun beklediği infaz yasası değişikliklerinin gerçekleşmediğini belirtti. Temelli, iktidarın etki analizi yapılmadığını gerekçe göstererek değişikliklerin sonbahara bırakıldığını ifade etti. Bu açıklamalar, düzenleme konusundaki eleştirilerin yoğunluğunu artırdı ve toplumdaki reform beklentilerini daha da belirgin hale getirdi.
Özellikle dikkat çeken bir diğer detay ise, DEM Parti'nin talep ettiği Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesindeki, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçuna yönelik ceza indirimi öngören düzenlemenin teklifin son halinde yer almamış olmasıdır. Bu eksiklik, parti yetkililerinin eleştirilerinin merkezinde yer alırken, düzenlemenin hedeflenen kapsamda değişiklikler içermediği yönündeki görüşleri daha da pekiştirmiştir.
İnfaz Düzenlemesine İlk Tepkiler
DEM Parti ve iktidar yetkilileri arasında görüşmeler sonrasında düzenlemeye yönelik ilk tepkiler oldukça karışıktı. DEM Parti, teklifin toplumun geniş kesimlerinin beklentilerini karşılamadığını açıkça dile getirdi. Grup Başkan Vekili Sezai Temelli, düzenlemenin yalnızca hasta tutuklulara yönelik düzenlemeleri içerdiğini belirterek, teklifin reform bekleyen kamuoyu için hayal kırıklığı olduğunu söyledi ve "Dağ fare doğurdu bile diyemiyoruz" ifadesiyle memnuniyetsizliğini dile getirdi.
AKP ise cinsel suçlar ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi duyarlılık yaratan suç gruplarını kapsam dışı bırakma kararını adalet algısının korunması adına bir adım olarak nitelendirdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, teklifin ceza adaleti sistemini güçlendiren, cezasızlık algısını ortadan kaldıran ve caydırıcılığı artıran düzenlemeler içerdiğini belirtti. MHP yetkilisi Feti Yıldız ise teklifin bir bölümünün detaylı araştırma yapılması için Eylül ve Ekim ayına bırakıldığını ifade etti.
Düzenleme, toplumda geniş kapsamlı reform beklentilerini karşılamakta başarısız olduğu yönünde eleştirilmiş, özellikle Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesinde ceza indirimi öngören değişikliklerin teklifin son halinde yer almamış olması DEM Parti tarafından eleştirilerin odağı haline gelmiştir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada infaz düzenlemesine dair detayları paylaşarak teklifin ceza adaleti sistemini daha etkin hale getirdiğini ve toplumsal etkiler açısından önemli iyileştirmeler içerdiğini vurguladı. Tunç, düzenlemenin cezasızlık algısını ortadan kaldıran, suç işlenmesini önleyen ve caydırıcılığı artıran unsurlar barındırdığını ifade etti. Ayrıca, bazı suçlara yönelik ceza artırımlarının adalet sistemine duyulan güveni pekiştirmek adına kritik bir adım olduğunu belirtti. Bu açıklamalar, düzenlemeye yönelik görüşmelerin devam ettiği süreçte kamuoyunun dikkatini önemli noktalara çekti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, teklifin hazırlanış sürecine dair detaylı bir şekilde açıklamalarda bulunarak, düzenlemenin bir kısmının daha kapsamlı bir değerlendirme yapılması adına ileri tarihlere ertelendiğini ifade etti. Yıldız, X hesabından yaptığı paylaşımda teklifin bazı bölümlerinin Eylül ve Ekim ayında ele alınacağını belirtti. Bu ertelemenin gerekçesini ise daha etkin bir analiz sürecine olan ihtiyaç olarak açıkladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, teklifin toplumsal etkilerini değerlendirerek, infaz hukukunun temel amacını vurguladı. Yıldız, X hesabından yaptığı paylaşımda, "Kanunun gerekçesinde yazılı olduğu gibi infaz hukukunda temel amaç, hüküm giymiş suç faillerinin belirlenen ceza miktarına göre bir süre toplumdan uzaklaştırılması ve bu surette toplumun suç ve suçlulara karşı korunması, hükümlülerin yeniden suç işlemesinin engellenmesi, topluma kazandırılmalarının teşvik edilmesi ve kanunlara duyarlı hale gelmelerini sağlamaktır" ifadelerini kullandı. Bu değerlendirme, düzenlemenin adalet sisteminde nasıl bir yapılandırma öngördüğüne dair önemli bir bakış açısı sundu.
DEM Parti, teklifin son halinden memnun değil. Özellikle Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesindeki ceza indirimi öngören düzenlemenin teklifte yer almaması, partinin ana eleştiri noktası oldu. DEM Parti Grup Başkan Vekili Sezai Temelli, teklifin toplumun geniş kesimlerinin beklentilerini karşılamadığını, yalnızca hasta tutuklulara yönelik düzenlemeleri içerdiğini ve kamuoyu için bir hayal kırıklığı olduğunu belirtti. Temelli, iktidarın etki analizi yapılmadığını gerekçe göstererek değişikliklerin sonbahara bırakıldığını vurguladı. Partinin bu konudaki genel görüşü, düzenlemenin hedeflenen reformları gerçekleştirmediği yönünde.
Sezai Temelli'nin Halk TV'ye yaptığı açıklamaya ilişkin bilgi bulunmamaktadır.
Sezai Temelli'nin İnfaz Düzenlemesi Üzerine Açıklamaları
DEM Parti'nin eleştirileri ve reform beklentileri
İnfaz düzenlemesi üzerine yapılan değerlendirmeler, DEM Parti Grup Başkan Vekili Sezai Temelli'nin kamuoyuna yönelik açıklamalarıyla dikkat çekmiş ve düzenlemenin kapsamına dair eleştirilerin merkezinde yer almıştır. Temelli, düzenlemenin toplumun beklentilerini karşılamadığını ifade ederek, reform taleplerinin göz ardı edilmesine yönelik önemli eleştirilerde bulunmuştur.
Sezai Temelli, paketin sunulmasının hemen ardından Halk TV'de yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştır: "Dağ fare doğurdu sözü vardır. Bu kez dağ fare bile doğuramadı. Toplumun beklentilerine uygun şekilde karşımıza gelmedi maalesef. Bu kadar üzerinde konuşulan bir paket böyle geliyorsa karşımıza buna tek kelimeyle olmadı diyoruz." Bu açıklama, düzenleme üzerindeki hayal kırıklığını açık bir şekilde ortaya koymuş ve paketin hedeflenen reformları gerçekleştirmekten uzak olduğunu vurgulamıştır.
DEM Parti'nin Eleştiri Noktaları
- Düzenlemenin yalnızca hasta tutuklulara yönelik düzenlemeleri içermesi
- Toplumun geniş kesimlerinin reform beklentilerini karşılamaması
- TCK 314. maddesi üzerine beklenen ceza indirimi öngören değişikliğin teklifin son halinde yer almaması
- Etki analizi yapılmadığı gerekçesiyle düzenlemelerin sonbahara ertelenmesi
Sezai Temelli, düzenlemenin kapsam bakımından sınırlı olmasını eleştirirken, yalnızca hasta tutuklulara ilişkin düzenlemelerin yer almasının kamuoyunun genel reform beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu ifade etmiştir. Bu açıklamalar, düzenlemenin hedeflenen kapsamda değişiklikler içermediği yönündeki eleştirileri daha da pekiştirmiştir.
Kamuoyu ve Reform Beklentileri
DEM Parti'nin eleştirilerini dile getirmesi, toplumda geniş kapsamlı reform taleplerini yeniden gündeme getirmiştir. Temelli'nin açıklamaları, iktidarın düzenlemeyi daha kapsamlı bir biçimde ele alması gerektiği yönündeki görüşleri destekler niteliktedir. Özellikle Türk Ceza Kanunu'nun 314. maddesindeki ceza indirimi öngören değişikliklerin paket içerisinde yer almaması, DEM Parti tarafından eleştirilerin odağına alınmıştır.
Sonuç olarak, Sezai Temelli'nin açıklamaları ve DEM Parti'nin düzenlemeye yönelik eleştirileri, adalet sistemindeki reform taleplerinin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Kamuoyunun geniş kesimlerini etkileyen bu tür düzenlemelerin, daha kapsamlı ve etkili bir anlayışla hazırlanması, toplumda adalet sistemine karşı güvenin pekiştirilmesi adına kritik bir adım olacaktır.