CHP Genel Merkezi tarafından Genel Başkan Özgür Özel'in İstanbul'daki çalışma ofisi olarak kullanılmasına karar verilen Sarıyer'deki eski CHP İstanbul İl Başkanlığı binasındaki polis ablukası sürerken, partililerin binaya girmesine polis tarafından izin verilmiyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, duruma şu sözlerle tepki gösterdi:
"Özgür Karabat Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel saymanıdır. Genel saymanımız. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu binayı almaya yetkili, satmaya yetkili, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 81 il binası, 973 ilçe binası, mahalle temsilcileri, hepsinin işinden sorumlu olan kişi. Şimdi biraz önce buradan biri geçiyor. O geçiyor. Kim oldukları belli değil. Ama Özgür Karabat'a soruluyor diyor ki, 'Bir dakika kardeş, sen kimsin' diyor.
Sürekli bir toplumun sinir uçlarıyla oynamaya, sürekli böyle bir düşmanca tavır almaya gerek yok. Burada yaşadığımız şey çok basit. İstanbul'un ana arterlerinden birini kapattılar. Burada gazetecileri içeri almıyorlar. İl başkanlarını almıyorlar. İlçe başkanlarını almıyorlar. Delegeleri almıyorlar. Partilileri almıyorlar. Ne idüğü belirsiz 30 tane adam var. Bunları alacaklarmış.
"GÜRSEL TEKİN ÇOK BAYILIYORSA KAYYUMCULUK OYNAMAYA, ORAYA GİDECEK"
"Basit bir soru soralım. Burası Cumhuriyet Halk Partisi'nin binası mı? Binası. İster binası olsun, ister genel başkanlık, çalışma ofisi olsun. Öyle mi? Bir partinin herhangi bir binasına mahkemece aksi bir karar verilmemiş ise tüm Cumhuriyet Halk Partililer hatta tüm yurttaşlar girebilir. Öyle mi? Girebilirler. Peki girebiliyorlar mı bugün? Hayır. Bakın binayı geçmeyi bıraktım, girmeyi. Kapısından, bahçesinden içeri giremiyorsunuz. Basın mensupları giremiyor. Şimdi bu Gürsel Tekin isimli şahıs, yanındaki birtakım karanlık tipler buraya arabalarıyla gelmişler.
Arkada koruma yazıyor arabalarında. Ne korumasıysa belli değil. Şimdi bunlar diyorlar ki '30 kişi girebilir, başka kimse giremez'. Birincisi burası İstanbul İl Başkanlığı değil. Siyasi Partiler Kanunu'nun bize verdiği yetkiye göre genel merkez yönetimi olarak il başkanlığımızın Bahçelievler İlçe Başkanlığı'nın olduğu binada olmasına karar verdik. Bunu Gürsel Efendi'ye sormadık. Sormayacağız da bundan sonra. Gürsel Tekin çok bayılıyorsa kayyumculuk oynamaya, oraya gidecek. Orada oturacak. Ona bir koltuk da veririz. Orada oturur. Burası Genel Başkanımızın çalışma ofisi. Bu binayı Gürsel Tekin ve yanındaki ne idüğü belirsizler terk edecekler."
"İŞGAL GÖRÜNTÜSÜNÜ DERHAL ORTADAN KALDIRIN"
Ablukanın kaldırılması için çağrı yapan Özçağdaş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"İstanbul Emniyeti'ni buraya yönlendiren Vali, İstanbul Emniyet Müdürü, aleni suç işleyen bu kamu memurları, kamu görevlileri, bunlara sesleniyorum. Devletin polisini burada görevlendirmeyin kardeşim. Burası bizim malımız. Burası Cumhuriyet Halk Partisi'nin binası. Sizden bir güvenlik talebimiz olmadı. Bu işgal görüntüsünü derhal ortadan kaldırın. Bu bir işgal görüntüsü. Beş tane TOMA'yı oraya dizeceksin. Yüzlerce polis minibüsü, polis arabası dizeceksin 5 binden fazla polisi buraya getireceksin."
"SİZ BU DEVLETİ YÖNETME LİYAKATİNE SAHİP DEĞİLSİNİZ"
"Soruyoruz arkadaşlara. Sosyal medyada da bunların trolleri var. Çok akıllı adamlar. 'Mahkeme kararına uymayacak mısınız?' Anayasa Mahkemesi kararı var. Anayasa'nın 153. maddesi diyor ki, 'Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme, yargı herkesi bağlar'. Numan Kurtulmuş, seni bağlamıyor mu? Recep Tayyip Erdoğan, seni bağlamıyor mu? Can Atalay kararı var. Tayfun Kahraman kararı var. O zaman 5 bin polis gönderdin mi sen Davut Gül? Nerede o 5 bin? Niye göndermedin? Ankara Emniyet Müdürü, Meclis'i mi işgal edecektin?
Can Atalay hala hapiste. Yılmaz Tunç, ülkede hukukun üstünlüğü varmış. Anayasa Mahkemesi kararlarının tüm kararların üzerinde olduğunu ilkokul 3'teki bir çocuk bile biliyor. Dolayısıyla hukuk muhuk uyguladığınız yok sizin. Sansar sansar bakmayın oradan. Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi yan yana gelmişler, 'Efendim hukuk varmış', yok ya. Siz bu devleti yönetme liyakatine sahip değilsiniz."
"ATEŞ OLSANIZ CÜRMÜNÜZ KADAR YER YAKARSINIZ"
"Hakkınızı, hukukunuzu, haddinizi defalarca aşmış olan insanlarsınız. Buradaki gazetecilere bir bardak su vermiyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Parti Meclisi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin tüm kararlarını, kongre kararlarını, kurultay kararlarını, milletvekili adaylarını, belediye başkanlarını, hepsini Parti Meclisi belirler. Parti Meclisi üyelerini sokmuyorsunuz buraya. Kim sokmuyor? Kimin hakkı var? Bunun bir yöntemi şudur, geliriz, bağırırız, çağırırız. Tekrar kavga çıkarırız burada. Milletvekilleri giriyor. Milletvekili girerken 'dur kardeş' diyor.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin milletvekiline 'dur kardeş' diyen diğer ne idüğü belirsizlere ses çıkarmıyor. Dolayısıyla tam bir hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Bu hukuksuzlukla savaşmaya devam edeceğiz. Bu aklı evvel AKP'lilere sesleniyorum. Bu aklı evvel onların atadığı kamu yöneticilerine de sesleniyorum. Ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız. Ne olur? Burası bir bina. Bundan önce Sıraselviler'de başka bir binamız vardı."
"70 YAŞINDAKİ AMCANIN SURATINA BİBER GAZI SIKAN AK POLİS, SENİN PEŞİNDEYİM, SENİ BULACAĞIM, YARGILANACAKSIN"
"106 yıllık partiyiz biz. Ömrünü vermiş insanlar var. Herkes Gürsel Tekin değil. Milyonlarca insan Cumhuriyet Halk Partisi'ne ömrünü verdi. Başka başka binalarda çalıştılar. Ben Üsküdar İlçe Başkanlığı yaptım. Hani o Gürsel Tekin'in ilçe delegesi bile olamadığı yer. Ölmeden toprağa gömüldüğü yer. Ben ilçe başkanı olduğumda başka binası vardı. Bugün başka binası var. Yarın başka binası olur. Mesele binaya girmek değil. Mesele kalplere girmek.
Ama bu ülkede anayasal düzen, hukukun üstünlüğü, hukuka uygunluktan konuşuluyorsa, iki günde üç kere çıkaramadığın kararı bulduğun kullanışlı bir mahkemeyle çıkaracaksın, 5 bin polis ile burayı basacaksın, insanları gazlayacaksın, 70 yaşında insanların suratına biber gazı sıkacaksın. O 70 yaşındaki amcanın suratına biber gazı sıkan AK polis, senin peşindeyim, seni bulacağım, yargılanacaksın."
"KALKANLARIYLA MİLLETVEKİLLERİNE VURANLAR KİMSE BULACAKSIN"
"Bana çıksın desin ki Emniyet Genel Müdürü, 'Bizim verdiğimiz talimatnamelerde, bak burada da emniyetin kamerası var, çek. Vatandaşla ilgili olayları önlerken yüzüne yüzüne sık' de. Mert ol, çık, söyle bakalım öyle mi? Değilse kamera görüntüleri var. O amcanın suratına sıkanları bulacaksın. İl binasına girerken sanki böcekleri ilaçlıyormuş gibi kapalı ortamlara gaz sıkanlar kimse, bulacaksın.
Kalkanlarıyla milletvekillerine vuranlar kimse, bulacaksın. Ama sizin reisiniz de öyledir. Ne zaman olumsuz bir iş var, sizi oraya getiren reisiniz de ortadan kaybolur. Deprem mi var? Tayyip Erdoğan'ı göremezsin. Sel mi olmuş? Tayyip Erdoğan'ı göremezsin. Şehit cenazesi mi var? Anca gelir, elini cenazenin üzerine koyar. Bürokrasi hatları da ona benziyor."
"BURASI CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NİN BİNASIDIR"
"Memleketin bütün dijital egemenliği ele geçirilmiş. Diplomalar hırsızlık olmuş, çalıntı olmuş. BTK Başkanının e-imzası kopyalanmış. Ama Ulaştırma Bakanı'ndan ses yok. BTK Başkanından ses yok. Siz hepiniz aynı modelsiniz. Aynı model olduğunuza göre aynı şekilde de hukuk yoluyla hesabını vereceksiniz. İstanbul İl Başkanlığımız şu an itibarıyla Bahçelievler'de. Burası genel başkanımızın çalışma ofisi. Yerler sular içerisinde. Her taraf kırılmış durumda. Tuvaletleri tamir ettirmemiz lazım, binayı açmamız lazım ve her şeyden önce burası Cumhuriyet Halk Partisi'nin binasıdır. Derhal Cumhuriyet Halk Partisi binasındaki işgalin kaldırılması, ablukanın kaldırılarak İstanbul trafiğine verilen zulmün de sona erdirilmesi lazım."
"SİZ BİTMİŞ İNSANLARSINIZ, SİYASİ ZOMBİLERSİNİZ"
"Kayyum heyetinden kimseyle görüşmedim. Kayyum heyetinden birisini tanıyorum. Zeki Şen. İnsanlara ne dediğini biliyorum. Utana sıkıla, nereden yakalanmışlarsa, Üsküdar'dan o da, biliyorum onu. Yanına geçmiş Gürsel Tekin'in, utana sıkıla, 'Haklısınız ama işte ne yapalım ama'. İnsan da biraz utanma olur. Cumhuriyet Halk Partisi'nde 'kardeşleriyle kucaklaşmaya' geleceklerdi. Ne yaptılar? 5 bin tane polisle dövmeye gelmişler. O görüldü, o anlaşıldı. Siz bitmiş insanlarsınız, siyasi zombilersiniz. Size çağrıda bulunuyorum. Gürsel Tekin, böyle gevrek gevrek gülüp konuşuyorsun ya, e hadi aslanım Gürsel Tekin, git bakalım Kadıköy Çarşısı'na 1 kilo domates, 1 kilo salatalık alacaksın. Bak bakalım alabiliyor musun oradan? 100 metre yürüyebiliyor musun bakalım?"
"BUNLARIN HEPSİNİN BEDELİNİ SİZ DE ONLARLA BİRLİKTE ÖDEYECEKSİNİZ"
"Zeki Şen, çok biliyorsun ya bu işleri. Git bakalım Üsküdar Balıkpazarı'na. Bu partinin belediye meclis üyesi yaptığı eşinle beraber git bakalım. 100 metre tükürmeden yürüyebiliyor musun? Sizler siyasi zombilersiniz. Bitmiş insanlarsınız. Bugün 5 bin kişiyle gelebilirsin buraya. Yanına korumaların da olabilir. Ama hiçbir zaman, hiçbir zaman insan içine çıkamayacak kadar rezil olmuş olan insanlarsınız. Sizi Allah ıslah etsin. Sizinle hukuk yoluyla mücadelemiz de sürecek. Sizin peşinizi bırakacak falan değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi'ne bu zulmü yaptınız, yaptırttınız ya, Vali, İçişleri Bakanı, Tayyip Erdoğan'la işbirliği yaptınız ya, bunların hepsinin bedelini siz de onlarla birlikte ödeyeceksiniz. Çok da meraklıysanız Özlem Çerçioğlu ile beraber de siyasi hayatınıza devam edebilirsiniz. Size yakışan yer orası olur."
"BİZİM CHP'LİLİĞİMİZİ SORGULAMAK GÜRSEL TEKİN GİBİ HADSİZLERE DÜŞMEZ"
"Gürsel Tekin çok enteresan biri. Dedi ki, 'Şerefimle temin ederim burada bir tane CHP'li yok.' Şimdi insan şereften bahsedeceği zaman gerçekten dikkat etmesi lazım. Şimdi ben buradan Gürsel Efendi'ye sesleniyorum. Ben 33 yıl önce geldim bu partiye. Gençlik kollarından geldim. Ben mi CHP'li değilim? Dün konuştuğu Ensar Aytekin, Gençlik Kolları'ndan geldi örgütten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. O mu CHP'li değil? Gül Çiftçi. Gül Çiftçi seçim ve hukuk işlerinden sorumlu o partinin gençlik kollarından geldi. O mu değil? Gökhan Zeybek, 3 sene il başkanlığında beraber çalıştı. O mu CHP'li değil? Sayarım burada. Bir yığın var. Bir yığın insan var burada. Milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı. Bizim CHP'liliğimizi sorgulamak Gürsel Tekin gibi hadsizlere düşmez. Büyük büyük laf etmeden önce ne düşündüğüne, ne söylediğine bakacak."
"23 YILLIK AKP ZULMÜNÜ BİTİRECEĞİZ VE BUNLARDAN SORUMLU OLAN HERKESTEN DE HESABINI SORACAĞIZ"
"Ayrıca ona şunu söyleyeyim, Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir ay, bir ay bir yıl bile çalışmış olan bu gençler var ya, bu gençler sizin bütün kayyum heyeti olarak hepiniz toplansanız, bin ile çarpsanız bir tane genç etmezsiniz. Bu ülkenin vatansever gençlerinden bir tane etmezsiniz. O yüzden bu tür konuşmaları yapmak için ya çok cesur olmak lazım ya da durumunun ne olduğunun farkında olup ortalığı karıştırmaya çalışmak lazım. Cumhuriyet Halk Partisi bugün 106 yaşında.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak 102, Kuvayımilliye Hareketi olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi Sivas Kongresi'nden bu yana 106. yılı, kutlu olsun. 106 yılda bu partinin içerisinde emek vermiş olan herkese, ölmüşlerse rahmet, yaşıyorlarsa şükranlarımı sunuyorum. Bu partinin gençlik kolları, kadın kolları, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, ilçe yöneticileri, il yöneticileri, milletvekilleri, önceki dönemde görev yapmışları ve bundan sonra yapacakları, burası bir Kuvayımilliye hareketidir. Asla diz çökmeyeceğiz, asla geri adım atmayacağız. Bu ülkedeki bu 23 yıllık AKP zulmünü bitireceğiz ve bunlardan sorumlu olan herkesten de hesabını soracağız. Bu da böyle bilinsin."
Kaynak : cumhuriyet.com