Gazeteci Ruşen Çakır, YouTube kanalındaki yayında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen gazeteci Fatih Altaylı ile röportaj yaptı.
Çakır, röportajının giriş paragrafında “Pazar akşamüstünden beri Silivri’de tutuklu bulunan meslektaşım ve Galatasaray Lisesi’nden arkadaşım Fatih Altaylı, kendisine ilettiğim soruları cevapladı. Umarım en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşur” ifadelerini kullandı.
Medyascope’da yayımlanan röportaj şöyle:
Emniyet’te beklediğimden, umduğumdan çok daha iyi bir tavır ve muameleye ile karşılaştım. Kardeşim ya da oğlum gözaltına alsa ancak bu kadar pozitif davranabilirdi. İşlerini eksiksiz yaptılar ama asla beni hasım gibi görmediler. Batılı bir ülkede dahi bu denli uygar polis görmedim. Keza Silivri’de infaz koruma ekibi buraya uyum sağlayıp, cezaevinde bir düzen kurmam için destek verdi. Bu bana özel de değil, herkese aynı tavrı göstermişler.
Hukuki süreci değerlendiremem çünkü ortada bir hukuk yok. Adem Sözüer ve Rezan Epözdemir ve hatta Mücahit Birinci o süreci gayet iyi değerlendirdi.
Adliyeye gelmeden ben de en fazla adli kontrol bekliyordum. Ama adliyede havayı görünce anladım. Aslında bekliyordum. Bir hafta önce İspanya’da idim. AKP’den tanıdığım bazı dostlar arayıp “gelme tutuklayacaklar” diye haber yolladı. Bunu duyunca sinirlendim ve geldim.
Zannederim etkimden korkuyorlar. Bu kritik dönemde sesimi kesmek istediler. Muhalefete akıl verdiğimi düşünüyorlar ama farkında değiller ki ben sadece muhalefete değil, onlara da tavsiyelerde bulunuyorum.
RTÜK, 1 milyon YouTube yayıncısından istemediği bir şeyi sadece benden istiyor. Tam bu döneme uygun AKP adaleti. Hukukçularımız inceliyor. Yasal her şartı yerine getiririz. Yasal olmayan talepleri yargıya taşırım.
“CÜBBELİ’NİN BEDDUASI TUTUYOR AMA DUASI KABUL OLMUYOR”
Duymadım ama anlattılar. Cübbeli son olarak beni aradığında kızı için bir saat için aracılık istemişti. En ünlü ve en pahalı bir İsviçre markasının, pırlanta kaplı bir modeliydi. Piyasa fiyatı çeyrek milyon dolar. Herhalde saati alamadığı için kızmıştır. Eğer nefesi dediği kadar kuvvetli ise önce kendisine şifa versin. Ölüm korkusu ile hastane hastane geziyor. Galiba bedduası tutuyor ama duası kabul olmuyor.
Dediğin gibi yazıyor, okuyor, temizlik yapıyor, avukatlarla görüşüyorum.
Sayılı azalan gazeteciler ellerinden geleni yapıyorlar zaten. Daha ne yapacaklar!
“KORKU KİMSEYİ PARALİZE ETMESİN”
Korkmasınlar, her şey insanlar için. Korku değil. Korku kimseyi paralize etmesin. Bu ülkede hâlâ iyiler çoğunluk. Azgın azınlık güçlü ama yeteneksiz. Bize üstünlük sağlayamazlar. Bildiğim şudur: “Bu da geçer yahu!”
CÜBBELİ NE DEMİŞTİ?
Cübbeli, Altaylı’nın tutuklanmasının ardından yaptığı paylaşımla tepki çekmişti.
Cübbeli şunları söylemişti:
"Ne hikmetse, başlarına bela gelecek ve hapse girecek olanlar önce bizim caminin avlusuna işiyorlar. Ondan sonra belayı buluyorlar. Buna misal olarak Ali Kalkancı’yı, Çevik Bir’i, Tuncay Özkan’ı, Ebu Hanzala’yı, Ebu Haris’i, Alparslan Kuytul’u, Fatih Nurullah’ı, Adnan Oktar’ı, Merdan Yanardağ’ı, Hüsnü Mahalli’yi, Barış Pehlivan’ı, Murat Ağırel’i, Muhittin palazoğlu'nu, Ekrem İmamoğlu’nu, Ümit Özdağ'ı, İsmail Saymaz’ı sayabiliriz son halka olarak da Fatih Altaylı bu silsileye eklendi.
Tabii ki bir kısmı hapse girmedi ama mezara girdi. Ben bu olanları kendi iyiliğime değil, onların iftira ve kötülüklerine bağlıyorum.
Bir de hapse girmeyip memleketten kaçıp bir daha dönemeyen FETÖ’cüleri sayacak olursak, kıyamete kadar liste uzar.
Darısı diğer müfterilerin başına gelsin"
Kaynak : tele1.com