"Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmek istiyorum” kampanyası kapsamında akademisyen, parlamenter, hukukçu ve gazetecilerin de içinde olduğu 39 kişilik bir heyet, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmek için Avrupa'dan İstanbul’a gelerek temaslarda bulundu.
Taksim’de bulunan bir otelde düzenlenen “Yuvarlak Masa” toplantısının ardından heyet, Türkçe ve İngilizce olarak ortak bir açıklama yaptı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"TÜRK MAKAMLARI SOMUT ADIMLAR ATMALI''
"Kürt halkının haklarının sistematik olarak baskı altına alınması ve Türkiye’deki demokratik süreçten sürekli dışlanmaları karşısında onlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Türk makamlarına, Kürt toplumunun tüm kesimleriyle gerçek, yapıcı bir diyalog ve barış müzakerelerine yönelik somut adımlar atmaları çağrısında bulunuyoruz.
"TÜRKİYE, YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMELİ''
Tüm ilerici hareketlere, partilere ve Türkiye’deki halklara, bu sürecin başarısı için birlikte çalışma çağrımızı yineliyoruz. Ancak bu tür bir angajmanla kalıcı ve sürdürülebilir bir değişim sağlanabilir ve gerçekten demokratik bir Türkiye’nin yolu açılabilir. Bu süreç boyunca Türkiye, sınırları içindeki tüm insanların insan haklarına saygı gösterme, onları yerine getirme ve koruma yönündeki uluslararası yükümlülüklerini hükümetin atacağı adımları izlemeye devam edeceğiz ve Türkiye’nin tam anlamıyla demokratik ve kapsayıcı bir topluma doğru gerçek bir geçiş sürecine girmesini umut ediyoruz.
"TARİHİ BİR FIRSAT''
Uluslararası bağlamın giderek daha fazla düşmanlık ve saldırganlıkla şekillendiği bir dönemde, Kürt meselesini diyalog ve müzakere yoluyla çözmek için tarihi bir fırsat halen mevcuttur. Bu iki unsur, herhangi bir demokratik toplumun temel dayanaklarıdır. Ortadoğu’nun alevler içinde olduğu ve çok sayıda ülkenin sınırsız bir silahlanma yarışına girdiği bir dönemde Sayın Öcalan, bölgede barış ve silahsızlanmayı savunan en güçlü seslerden biridir.
Sayın Öcalan, kırk yılı aşkın süredir devam eden bir çatışmanın barışçıl ve demokratik çözümü lehine cesur ve zamanında bir silahsızlanma ve tasfiye çağrısı yapmıştır. Sayın Öcalan’ın demokratik konfederalizm vizyonunu ve Ortadoğu’ya dair daha geniş kapsamlı önerisini yalnızca Türkiye için değil, tüm bölge için bir model olarak tanıyoruz.
"DERHAL SERBEST BIRAKILMASI ZORUNLUDUR''
Demokratik sürecin tam potansiyeline ulaşabilmesi için Sayın Öcalan’ın ve insan hakları ihlal edilen tüm diğer siyasi tutsakların derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması zorunludur. Onların devam eden tutukluluk halleri ciddi endişelere yol açmaktadır. Tutukluluk sırasında insan haklarına saygı gösterilmesi esastır. Özellikle, Sayın Öcalan’ın İmralı adasındaki hapishanede 26 yıldır süren tecridi ve temel haklarından hukuksuz biçimde mahrum bırakılması, ulusal ve uluslararası hukuk standartlarını açıkça ihlal etmektedir.
"HÜKÜMETİN ATACAĞI ADIMLARI İZMELEYE DEVAM EDECEĞİZ''
Bir grup uluslararası aktivist, akademisyen, siyasetçi ve insan hakları uzmanı olarak, Türk hükümetini uluslararası insan hakları ve insancıl hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Türkiye hükümetine adalet, demokrasi ve barış ilkelerine uygun hareket etmesi yönünde çağrıda bulunuyoruz. Hükümetin atacağı adımları izlemeye devam edeceğiz ve Türkiye’nin tam anlamıyla demokratik ve kapsayıcı bir topluma doğru gerçek bir geçiş sürecine girmesini umut ediyoruz."
Kaynak : cumhuriyet.com