“Suç örgütü lideri” olarak tanımlanan Aziz İhsan Aktaş’a yönelik soruşturma kapsamında 8 Temmuz’da İstanbul’da tutuklanarak görevinden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Cumhuriyet’e konuştu.
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde bulunan Karalar, cezaevindeki günlerinden komisyon gündemine, kendisine yönelik suçlamalardan CHP’nin iktidar yürüyüşüne kadar pek çok konuyu değerlendirdi.
- Bir ayı aşkın bir süredir Silivri’de tutuklusunuz. Cezaevindeki şartlar ve atmosfer için neler söylersiniz?
Elbette özgürlüğünüzden mahrum bırakıldığınız bir ortamda zamanın akışı farklıdır ancak ben her zaman disiplinli bir yaşam tarzını benimsediğim için burada da günlerimi planlı geçiriyorum. Sabah 06.00 - 06.30 civarında uyanırım. Yaklaşık bir saat kitap okuyarak güne başlarım. Ardından bir saatlik yürüyüş yaparak bedenimi ve zihnimi toparlarım. Günün devamında haberleri ve gazeteleri takip eder, belirlenen görüş saatlerinde ziyaretçilerimle görüşürüm. Öğleden sonra tekrar kitap okumaya zaman ayırırım. Akşamları 22.30 - 00.00 arasında yine kitap okuyarak günü kapatırım. Arada hayat hikâyemi yazmaya çalışıyorum. Cezaevindeki atmosfer, doğal olarak dışarıdaki hayatın özgürlüğünden çok uzaktır, fakat ben bu süreci direnç ve düşünme dönemi olarak görüyorum. Geçmişi değerlendirmek ve geleceğe dair planlar yapmak için bu zamanı verimli kılmaya çalışıyorum.
- İçinde bulunduğunuz soruşturmada Beşiktaş, Seyhan, Ceyhan ve Kütahya belediyeleri de yer alıyor ancak MHP’li Kütahya hakkında suçun işlendiği yerin Kütahya olması nedeniyle dosyanın ayrılmasına karar veriliyor. Bu kararın Adana hakkında verilmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hukukun temel ilkelerinden biri eşitliktir. Kütahya Belediyesi dosyasının “suçun işlendiği yer” gerekçesiyle tefrik edilerek Kütahya’ya gönderilmesi, hukuk açısından doğru bir uygulamadır. Ancak aynı ilke bizim dosyamız için de geçerlidir. İsnat edilen suç -ki biz bunun asılsız olduğunu söylüyoruz- 2019 yerel seçimlerinden önce Adana’da gerçekleştiği iddia edilmektedir. Savcılık tarafından 10 yıl önceki ihale sorulmaktadır. Dosyanın Adana’ya gönderilmesi gerektiği açıktır. Dosyamızda bu adım atılmamıştır. Bu durum, yargılamanın adil bir şekilde yürütülmediği yönündeki endişeleri güçlendirmektedir.
- Sizinle aynı gün gözaltına alınan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ev hapsi sürecinin ardından görevine iade edildi. Benzer bir karar bekliyor musunuz? Tutdere, ve kendinize yönelik süreç için neler söylersiniz?
Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere hakkında verilen karar sevindirici ve olması gerekendir. Dosyalarımız arasında büyük benzerlikler var. Her iki dosyada da aynı türden bir suçlama söz konusudur: “İcbar suretiyle irtikap”. Oysa belgeler incelendiğinde, ilgili ödemelerin düzenli ve zamanında yapıldığı görülmektedir. Dolayısıyla, alacağın tahsili için baskı yapılması ve icbar suretiyle menfaat temini ihtimali zaten ortadan kalkmaktadır. Hukuken de mantıken de bu suçlamanın geçerliliği yoktur. Bu noktada şaşırtıcı olan, aynı nitelikteki iki dosyada farklı kararlar verilmiş olmasıdır. Bu, yargılamada bir çifte standart olduğu ve davanın siyasi saiklerle şekillendiği izlenimini güçlendirmektedir. Hukukun er ya da geç doğruyu ortaya çıkaracağına inanıyoruz.
- Hem Adana’da hem de Türkiye’de takdir edilen bir siyasetçisiniz. CHP dışındaki partilerden destek geliyor mu? Görüştüğünüz başka partili siyasetçiler de oldu mu?
Hizmette hiçbir ayrım yapmamak ve eşitlik üzerine kurduğum siyasi anlayışım yelpazenin farklı kesimlerinden saygı görmeme vesile olmuş olabilir. CHP dışındaki siyasi partilerin bazı temsilcileri, bu süreçte beni ziyaret etti. Ancak bu destekler çoğunlukla bireysel ölçekte kaldı, medya üzerinden geniş çapta dile getirilmedi. Yine de farklı siyasi görüşlerden insanların bir araya gelebilmesi, Türkiye siyaseti açısından umut verici bir durumdur.
- Son haftaların en önemli konularından biri “terörsüz Türkiye” komisyonu. CHP’nin komisyonda yer alma şartlarını ve genel gidişatı nasıl değerlendirirsiniz?
Ülkemizin en temel ihtiyacı, huzur ve barıştır. Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine zarar vermeden, toplumsal barışı tesis edecek adımların atılması hayati önem taşımaktadır. Partimizin temsilcileri, bu komisyona hukukun üstünlüğünün sağlanması, demokratik standartların yükseltilmesi ve terörün tamamen ortadan kaldırılması hedefiyle katılmışlardır. Bizim için mesele, sadece terörün sona ermesi değil, aynı zamanda özgürlüklerin, eşitliğin ve adaletin güçlendiği bir Türkiye’nin inşasıdır.
- Yaklaşık 50 yıldır CHP’nin içinde olan deneyimli bir siyasetçi olarak CHP’nin iktidara yakın olduğuna katılır mısınız? Partinizin iktidar yürüyüşü başladı mı?
Evet, CHP iktidara her zamankinden daha yakın bir noktadadır. Toplumun geniş kesimlerinde değişim talebi yüksek sesle dile getirilmektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar, halkı yeni bir yönetim anlayışına yönlendirmektedir. CHP, köklü geçmişi, kurucu değerleri ve halkın beklentilerine uygun politikalarıyla bu değişimin en güçlü adresidir. İktidar yürüyüşümüz başlamış durumdadır, bu yürüyüş kararlı, kapsayıcı ve adalet temelli bir anlayışla devam edecektir. Halkımızın desteği, bu hedefe ulaşmamızın en önemli güvencesidir.
DİLEKÇEYİ GÖRMEDEN RET
Tutuklu Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkilinin “resen tahliye başvurusu” sürecinde yaşananları sosyal medya hesabından paylaştı. Ersöz, ‘’İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği, Zeydan Karalar hakkında bir karar vermemesine karşın ‘kararım doğru’ deyip, nihai kararı vermek üzere dosyayı İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Son aşamada, İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi yaşanan süreçteki hiçbir eksikliği fark etmeksizin ‘itirazın reddi’ kararı verdi” dedi.
Kaynak : cumhuriyet.com