Başta Türkiye olmak üzere dini faşizm son 30 yılda hızla yayıldı İslam dininde ve asıl bu Müslümanlığı bilenlerin tavsiyesine göre “İslam dininde zorlama yoktur, Tüm Müslümanlar diğer dinlere saygılı olmalıdır.” Diyorlar fakat başta bizim hükümet sistemi doğrultusunda bir mezhebi baz alarak halkı kendi aralarında bile İslam dine bağlı olan mezhepleri ve dini Tarikatlar sonucu halkı bölmeye çalıştılar. Ve de bunda başarılı oldular. Şimdi bu başarının acı meyvelerini şimdiki hükümet ve başındaki varlık zehirli olsa bile bu meyveleri çıkarları için topluyorlar. Diğer yandan geçmiş yüzyılda batı toplumu ile İslam toplumu arasındaki tampon vazifesi gören ve Müslümanlığı çağdaş bir biçimde yaşatma çabalarına karşın bu coğrafyada gözleri olan devletlerin kışkırtması ile şimdiki devlet ve yönetim oluşturuldu. Bu tampon yıkılınca bu yönetimden güç alan zehirli kesim batı toplumunu içine sızdılar ve İslam dinini kullanarak Terör ve uluslararası küresel Narko-terör eylemlerine giriştiler… Batı toplumu zaten yıllardır adapte edilen biçiminde İslam diniden nefret ediyordu. Buda nefret suçları kapsamında görülüyor… işte son zamanlarda bu nefret suçunu oluşturan olaylarda yine İslam dini kullanılarak eylemler ve gösteriler oldu… Habere göre ise; İsveç Temyiz Mahkemesi, alt mahkemenin kararını onayarak polisin Kur'an-ı Kerim yakılması planlanan gösterileri yasaklamasının anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.