BİR FENOMEN : MEMDUH BAYRAKTAROǦLU

Bugün biraz dedikodu yapayım istiyorum.

Türk televizyonlarına baktığım söylenemez; başta Tele 1 olmak üzere, bazan Halk tv ve bazan de Sözcü tv’ye bakıyorum.

Haber ve yorumları ise Can Ataklı, Yılmaz Özdil, Enver Aysever, Levent Gültekin, Sabahattin Önkibar gibi sağ-sol eğilimli Youtube yayınlarından izliyorum.

Bir ara Memduh Bayraktaroğlu’nun kimi yayınlarına baktım ve hatta kimi arkadaşlara izlemeleri önerisinde bulundum.

Ancak ve ne var ki, bu Memduh bey’in ‘çok laf yalansız olmaz’ sözüne uygun biçimde, kendi yayınlarının dışında Zanka Tv’ye, Ali Tarakçı’ya, Lale Özan Arslan’a ve hatta Sözcü Tv’ye konuk olarak sabah akşam ‘çok laf’ ettiğini ve ister istemez bolca ‘palavra’ attığını gördüm.

Sözcü Gazetesi’ndeki yazılarını bilmiyorum ama orada yazdıklarını her gün şurada burada söylediği için, aynı şeyler, aynı yanlış bilgiler, aynı ideolojik kalıplar olduğuna kuşkum yok.

Birkaç kez yaptığı ‘vahim yanlışlar’ için kendisine yazmak istedim ama o görmezlikten geldi.

Ancak, nereden bakılırsa birkaç yüzbin kişiye, deyim yerinde ise, makinalı tüfek misali her konuşmasında  bu ‘yalan ve yanlış bilgi’leri yinelemekte.

O da Dr Recep gibi ‘ekonomist’ olduğunu söylemekte; ama gerçekte ‘muhasebeci’ imiş. Diploması ve tüm yaşamı ise ‘pazarlamacılık’…

Gerçekten de kendi ‘ideolojik kalıplar’ını inanarak ve şehvetle pazarlamakta.

Bir kez, bu Memduh bey Fransız Devrimi’ni kesinlikle bilmiyor. Ama onun üzerine olmadık yalanlar uydurabiliyor.

Dolayısıyla Türk Devrimi’ni de anlamamış.

Çünkü adam zaten ‘Devrim’ düşmanı. O nedenle bir ara İhtilal ile İnkılap arasında kendince ayrımlar yapmış, yine bilir bilmez İngiliz Devrimi falan demişti.

Türk Devrimi’ni bilmez iseniz 1960 Devrimi’ni de anlayamazsınız.

Bu gece Ali Tarakçı ve Ferit Atay ile birlikte yaptıkları programda ise, Adnan Menderes’in ‘her mahallede bir milyoner yaratacağım’ sözünün kendisini idama götürdüğünü söyledi.

Oysa Menderes her mahallede yüz, iki yüz, beş yüz milyoner yaratmak istiyormuş.

Liberalizm (ki kendisi liberal ile liberalizm arasında anlamsız bir ayırım yapmaktadır) Bayraktarı Memduh bey, Menderes’in liberal ekonomiye geçmesini engellemek için ihtilal yapıldığında ısrarlı.

Sözde, Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan kendilerini idama götüren teknede, ‘piyasa ekonomisi’ni konuşuyorlarmış.

Tansu Çiller’lerin danışmanı olup, Kemal Kılıçdaroğlu’na son döneminde ‘akıl veren’ ve bilmediğimiz kimi ‘Devlet Büyükleri’ne ‘akıl dağıtan’ ve bu kadar çok ‘akıl dağıttığı’ için kendisinde aklın zerresi kalmayan zat-ı muhteremin aklı işte bu kadarcıkmış denilebilir.

Daha onlarca ‘ekonomik’, ‘politik’ ve ‘sosyal’ çözümlemelerindeki bu tür akılsızlıklarını saymakla bitiremem.

Peki ama, şimdi işi-gücü bırakıp Memduh Bayraktaroğlu için bu yazıyı yazmamın gerekçesi sorulacak olursa; yalanın da, yanlışın da bir derecesi olmalı diyeceğim.

Kendileri kibar bir adama benziyor, papyonlu falan; müzikten anlıyor, Avrupa görmüş ve büyük olasılıkla kahveyi höpürdetmeden içiyordur.

Türkiye’nin Tansu Çiller dahil nice ‘Devlet Adamı’, ‘Bakan’ı ve yüksek bürokratıyla arkadaş.

Yukarıda belirttiğim gibi, onlarca kanaldan yüzbinlere hitap ediyor.

Amma velakin, söylediklerinin ben diyeyim yarısından fazlası siz deyin tamamına yakını ‘yalan’ değilse bile ‘yanlış’.

Ee bu kadar ‘yalan ve yanlış’a bir noktada dur demek gerekiyordu, değil mi ama?

Kendileriyle tartışmaya gerek duymuyorum, ama bundan böyle nerede ‘yalan ve yanlış bilgi’ verecek olur ve ben de ona ayıracak zaman bulursam, yalanını yazacağım.

Türkiye’yi cahiller yönetiyor diye bir kitabı da varmış.

Sizi temin ederim ki, asıl bu Memduh Bayraktaroğlu ‘cehaletin bayraktarlığı’nı yapmakta.

Ama ‘inanmış’…

Onu uyarmanın yararı yok, bari benim ulaşabildiğim insanlar uyansın istedim.