BAYRAM ÖNCESİ BODRUM
Eldeki yetersiz imkanlarla Bodrum bayrama hazırlanıyor.Yollar yamanıyor, patlak su boruları onarılıyor,yeşil alanlar elden geçiriliyor,kente hafif ve belirsiz bir makyaj yapılıyor.
Bodrum’un başarılı bir belediye yönetimine sahip olduğu söylenemez.Söylenemez çünkü,Ankara gelirlerinin büyük kısmına el koymuş vaziyette.Belediye iktidarın değilse eğer,yıllanmış borçların tahsiline gidiliyor, ödeme gecikirse icra bile geliyor.Öyle olunca, parasızlık nedeniyle hizmetler önemli ölçüde aksıyor.Aksamasın diye, büyük yatırım şirketlerinin Bodrum Belediyesine çeşitli bağışları kabul edilse de yetmiyor işte..Hem bu bağış ve gelir elde etmek için kolay verilen ruhsatlardan sağlanan gelir,beraberinde bazı hastalıkları da getiriyor.Örneğin inşaat yasağına rağmen,hala beton mikserleri,iş makinaları,hafriyat kamyonları yoğun şekilde görülüyor trafikte.Demek bunlara bir göz yuman var.Kim ola ki..?
Aslında mevcut imkanlarla hatta ek masraf yapmadan,parasız bile halledilecek işler var.Ama bunun için sen-ben-bizim oğlanla değil,liyakatli ve ehliyetli,işbilir kadrolarla çalışmak lazım.Sadece Bodrum değil,turizmden para kazanan tüm sahil kentleri de aynı durumda.Ama Bodrum,kentte yaşayanlardan çok Ankara’dan gelen aday ve listelerle yönetiliyor.Öyle olunca demokrasi de yaralanıyor,atama listelerden de beklenen verim sağlanamıyor.Oysa Bodrum’da yapılan ön seçim listelerine saygı duyulsa ve CHP Genel Merkezi bu işe karışmasaydı,gerçekten çok deneyimli,bilgili ve başarılı adaylar pasifize edilmez,küstürülmez,köşelerinde oturmaya zorlanmazlardı.
Herneyse,şimdi önümüze bakalım.Şehrin çok genç,bebek yüzlü,iyi niyetli bir Başkanı var.Üstelik de mimar..Ama istediği gibi çalışamıyor,İşbilen bir kadroya da sahip değil.Ne bulduysa,elindeki imkan neyse buna göre mesaiye gayret ediyor.Bir yandan CHP İlçe Teşkilatı,diğer yandan partinin genel merkezi,içerden de Belediye Meclisi tam bir kargaşa yaratıyor.Her tarafı idare etmek kolay değil,idare etmeye kalkışınca da hizmetler iyice aksıyor,halkın şikayetleri de tavan yapıyor.Belediye öncelikle halkın rahat ve huzurunu sağlamaya,buna yönelik hizmetlere ağırlık vermeye odaklanmalıdır.Halk önce aşırı yapılaşmadan,altyapı eksiklerinden,trafik rezaletinden ve denetimsizlikten şikayetçidir.
Buna göre,inşaat yasağına tam uyulmalı,bu konuda kimseye bir ayrıcalık tanınmamalı, kentin altyapısı tamamlanana kadar da yeni yapı ruhsatları verilmemelidir.Beton mikserleri,hafriyat kamyonları,kepçeler,büyük TIR’lar, inşaat makinaları ve vidanjörler disipline edilmeli,işe gidişleri belgeye,trafiğe çıkışları ise belli saat aralığına bağlanmalıdır.Belediye Trafik Zabıtası göstermelik halden çıkarılmalı, işe-gidiş geliş saatlerinde kavşaklarda görev yapmalıdır.Beton şirketlerinin çalıştığı alanlar,kazdıkları yerler iyice kontrol altında tutulmalı,Yakaköy’ün karşısında olduğu gibi koca bir dağın herkesin gözü önünde eritilmesi durdurulmalıdır.Çok tehlikleli hale gelen motorsiklet trafiğinin düzgün çalışması için çare üretilmeli,motorsikletlerin kaldırımlarda seyretmeleri mutlaka önlenmelidir.
Belediyedeki resmi araba saltanatı da ciddi eleştiri ve rahatsızlıklara yol açmaktadır.Üst düzey yöneticilerin çoğuna verilen makam arabaları kaldırılmalı,bağışla alınan pahalı kamyonetler (bakım-onarım ve yakıtı çok pahalı olduğu için)satılarak yerlileriyle değiştirilmeli,tüm araçlardan disiplinli ve ekonomik şekilde yararlanılması sağlanmalıdır. Peyzaj hizmetlerinde az su isteyen bitkiler tercih edilmeli,bakımı zor ve pahalı bitkilerden kaçınılmalıdır.Kentin göbekleri akıllıca çiçeklenmeli,aradaki yabani otlar sürekli olarak temizlenmelidir.Şehrin peyzajı konusunda Üniversitelerden,bilim adamlarından ve profesyonellerden destek alınmalıdır.
Durun daha bitmedi.Çöp alım saatleri disipline ve ilan edilmeli,çöp alanlarına ev atıkları,eski mobilya,yatak ve şilte atanlar, inşaat malzemesi dökenler ağır şekilde cezalandırılmalıdır.Bunun için belli noktalara kamera konup,bu suçu ısrarla ve defalarca işleyenler kolayca tespit edilmelidir.Önüne gelene dükkan,lokanta,fırın,berber ruhsatı verilmemeli ve Bodrum’daki bu aşırı yığılma mutlaka önlenmelidir.Bodrum’un lokanta, berber ve çoğuda pastahaneye dönüşen fırın mevcudu,iki vilayetin ihtiyacını karşılayacak ölçülere çıkmıştır.Şu yıllardır Bodrum sahillerinin halka kapalı hale gelmesine sebep olan ecrimisil rezaleti de son bulmalı ve halka ait sahillerin kiraya verilmesi yolu da tıkanmalıdır.Bunun için Belediye-Hazine işbirliği sağlanabilir.
Parasız halledilebilecek yukarıdaki konulara ilave olarak,belediye kafeleri-otoparklar ve tuvaletleri de gündeme getirebiliriz.Önemli hizmet gören kafelerdeki personel bolluğu giderilmeli,özel kafe ve lokantaların fiyatlarıyla yarışır hale gelen ücretler düşürülmeli,otopark fiyatları insaflı bir çizgiye çekilmelidir.Ayrıca şehirde ciddi bir umumi tuvalet eksiği vardır. Tuvaletlerin sayısı arttırılmalı ve en ucuzu bir ekmek fiyatına denk gelen ücretler ya kaldırılmalı veya insaflı bir rakama indirilmelidir.Semt pazarlarındaki otoparklar ihtiyacı karşılamamakta olup,mevcutları ise başıboş ve disiplinsiz durumdadır.Bu gibi basit ama halkın ihtiyacını karşılayacak önlemler de parasız ama kafa yorarak alınabilir.
Şimdilik bu kadar.Bu vesileyle tüm okuyucularımın bayramını en içten duygularla kutlar,sürekli sağlık ve mutluluklar dilerim. Şen ve esen kalın.
CAN PULAK