Son dakika haberi: "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlamasıyla 142 gündür tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dava 17 Haziran'a ertelendi.
Özdağ’ın “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ilk duruşması bugün saat 10.30’da İstanbul Silivri’de görüldü. Savcı, Özdağ'ın 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapsini talep etti, dava ertelendi.
İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI, ALKIŞLANDI
Özdağ duruşma salonuna girdiğinde avukat ve izleyiciler tarafından alkışlandı.
Çok sayıda Zafer Partili de Özdağ'a destek için Silivri Cezaevi yerleşkesine geldi.
"TUTUKLU OLMAMIN SEBEBİ ÖCALAN VE PKK SÜRECİ"
Özdağ savunmasında, "Benim burada tutuklu bulunmamın sebebi ne Cumhurbaşkanına hakaret ne de Kayseri olaylarıdır. 142 gün önce tutuklandım tek kişilik bir hücrede anayasal ve yasal haklarım çiğnendi. Bu, adli değil siyasi bir süreç. Tutuklu olmamın asıl sebebi, Öcalan ve PKK ile yürütülen süreçtir." dedi.
Ümit Özdağ, "Hem siyasi hem akademik birikimim nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hizmet ettim, hizmet etmeye de devam ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aleyhine bir harekette bulunmadım" dedi.
Özdağ, kendisi hakkında lehine olabilecek hiçbir delilin iddianamede bulunmadığını kaydetti, yargılamanın siyasi olduğunun altını çizdi.
Kendisinin ve genel başkanı olduğu Zafer Partisi'nin, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin göç konusunda Türkiye’ye büyük haksızlık yaptığını düşündüklerini ve bu haksızlığa itiraz ettiklerini belirten Özdağ, "Ülkemiz bir yandan Suriye ve Afganistan’dan stratejik göç mühendisliği ile gelen milyonlarca sığınmacı ve kaçak, diğer yandan küresel ısınma sonucunda Afrika ve Pakistan başta olmak üzere değişik ülkelerden gelen milyonlarca yabancının baskısı altındadır. Bu baskı; ekonomik, demografik, sosyolojik, kültürel baskı ve tehditler başlığı altında toplanabilir. Sığınmacıların ve kaçakların, ülke ekonomimizin oluşturduğu ekonomik yükü ifade ettim. Bugüne kadar kamuoyuna açıkladığım tüm uyarıları, tüm bu hususlar konusunda halkımızı bilinçlendirmek amacıyla yaptım. Saydığım hususlar, benim yıllarca üzerine çalıştığım ve uzmanlık alanım olan hususlardır. Asıl bu uyarıları yapmasaydım, hukuka aykırı davranmış olurdum" diye konuştu.
Ümit Özdağ, savunmasında şunları kaydetti:
"Bütün hayatımı akademik ve siyasal olarak Türk milletinin güvenliği ve refahı, Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü bir ülke olmasına adadım. Binlerce öğrenci yetiştirdim. Yüzlerce polis ve subaya hocalık yaptım. Ülkeme ve milletime yönelik tehditleri tespit etmek ve çözüm yollarıyla birlikte ortaya koymak için akademik ve siyasal çalışmalar yaptım. Türk milletine ve Türk devletine karşı hiçbir suç işlemedim.
Savcılık 78 gün boyunca, 4 yıl süreyle yapmış olduğum bütün X paylaşımlarımı, Instagram paylaşımlarımı, hatta videolarımı inceledi. Savcılığın iddianameye koyduğu hiçbir açıklamam, TCK 216’da, maddenin gerekçesinde ve Yargıtay içtihatlarında tanımlandığı şekilde suç değil. Savcının hiçbir suçu yoktur. Halkı kin ve nefrete, düşmanlığa teşvik eden paylaşımım olmadığı için bulması mümkün değildir. Ancak savcılık, Oğuzhan Kumpınar’ın iddianamenin hazırlanmasından 8 ay önce takipsizlik almış X’inin, soruşturmadaki X gibi gösterilmesini kabul edilebilir bulmuştur. Keza savcılığın aleyhimde olduğunu düşündüğü paylaşımlarımı koyarken, lehimde olan X paylaşımlarımı iddianameye koymaması da kabul edilebilir değildir.
Konuşmam boyunca, ortaya delilleri koyarak ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ve kaçak olarak gelenlerin ülkelerine güven içinde, devletler hukuku ve milli hukukumuza uygun şekilde geri dönmelerini savunduğumu açıkladım. Yine konuşmam boyunca kanıtları ile; değil kışkırtma, düşmanlaştırma ve tahrik etmek, aksine kışkırtanlar ile, tahrik etmeye çalışanlarla mücadele ettiğimi; davalar açtığımı, suç duyurularında bulunduğumu ortaya koydum. Çünkü ben yıllardan bu yana Stratejik Göç Mühendisliğini gerçekleştiren emperyalizmin, ülkemizi istikrarsızlaştırma programı ile mücadele ediyorum. Ve ne yazık ki; küresel göç çağında, ülkesine yönelik kontrolsüz göçe karşı çıktığı için bütün dünyada tutuklanan tek politikacıyım.
Burada bulunmamın, Cumhurbaşkanına hakaret iddiası ile hakkımda dava açılmasının, 21 Ocak’ta Ankara Başsavcılığı’nın 11 iddianame hazırlamasının nedeni; PKK terör örgütü baş yöneticisi A. Öcalan ile yürütülen görüşmelere eleştiriler yöneltmemdir. PKK terör örgütüne güvenilmeyeceğini düşünmemdir. PKK’nın ancak dizleri üzerine çökerek, ‘teslim oluyorum’ demesi durumunda muhatap alınması gerektiğini savunmamdır. Bu gerçeği bütün dünya ve büyük Türk Milleti biliyor. Tarih böyle kaydedecek. 100 sene sonra tarih kitaplarında ‘Ümit Özdağ, Kayseri’de olayları kışkırttığı için yargılandı’ diye yazmayacak. ‘PKK’ya güvenmeyin, Anayasayı değiştirmeyin dediği için yargılandı’ diye yazacak. Bütün bu bilgiler ışığında hüküm sizin, adalet Allah’ındır. Umarım Türk Milleti adına vereceğiniz hükmünüz, milletin vicdanını ve adaleti temsil eder."
AZMİ KARAMAHMUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA
Kararın ardından Silivri’de açıklamalarda bulunan Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, şunları kaydetti:
“Bu sabah 10.30’da Silivri Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda başlayan mahkeme Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ı halkı kin ve düşmanlığa tahrikten açılmış bir davasına ilişkindi. Sayın Özdağ Silivri mahpushanesinde 5. ayına girmiş vaziyette. İşin doğrusu bugünkü bu duruşmada biz bir tahliye bekliyorduk. Öyle ki ceza almış olsa bile en azından bir karar verilirdi yahut tutuksuz yargılama şeklinde gün verilirdi diye bekliyorduk fakat ne yazık ki bunların hiçbiri olmadı. Bugün burada mahkeme tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı bir sonraki tarihe attı. Türkiye’nin değişik illerinden buraya gelmiş hem Zafer Partililer hem de Zafer Partili olmadığı halde gönüllü, yurtsever insanlar var. Onlar desteğe geldiler, işin doğrusu bekledikleri bugün burada Ümit hocayla kucaklaşmaktı, onu alıp gitmekti fakat olmadı. Biz yine Sayın Ümit Özdağ’ı Silivri mahpushanesindeki tek kişilik hücresine bırakıp evlerimize gideceğiz. Bu kararı veren mahkeme heyeti de bu akşam evlerine gidip serin yastıklarına başlarını koyup uyuyacaklar fakat Ümit Özdağ tutuklu bir şekilde yargılanmaya devam edecek.
O İDDİAYA SERT TEPKİ
Tutukluluk halinin sebebi de kaçma şüphesi ve delilleri karartma şüphesi oysa bütün deliller toplanmış vaziyette, bu kuşku artık ortadan kalkmış durumda. Sayın Ümit Özdağ’ın kaçma şüphesinden söz etmek mizaha bile malzeme olamayacak bir iddiadır. Tutuklu yargılama kararında ısrarın niyedir diye baktığımızda, 19 Ocak tarihine dönmemiz lazımdır, eziyet için. Sayın Ümit Özdağ’a eziyet etmek içindir. O, en başından beri yapılanın düşman ceza hukuku olduğunu söylemişti. Bugün Sayın Özdağ’ın savunma avukatlarından akademisyen Prof. Dr. Savaş Özdağ bunu düzeltme yoluna gitti. Düşman ceza hukuku yerine kaba kuvvet tabirini kullandı. Sayın Ümit Özdağ’a kaba kuvvet uygulanıyor. Hukuk ve kanunlar değil, kaba kuvvet uygulanıyor. Şimdi yeniden tutuklu şekilde duruşmanın devamına karar verilmesi de bir kaba kuvvet halidir, düşman ceza hukuku uygulamasıdır.
“ÜMİT ÖZDAĞ, SİYASETTEN YARGI MARİFETİYLE EL ÇEKTİRİLMİŞTİR”
Bütün deliller toplanmış vaziyette, iddianamede kendilerince davaya konu olan malzemelerde toplanmış durumda. Bugüne kadar duruşmaların 2 ay ertelendiği de olmuştu, şimdi bakınca 1 hafta kısa gibi görünüyor ama 7 gün boyunca bu tarihi kısa görenleri her gün hücrede tutmak isterdik empati kurabilmeleri için. Bir hafta sonra da ne olacağını öngöremiyoruz. İçerideki Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ siyasi bir tutukludur. Tutukluluk halinin hukukla kanunlarla bir ilgisi yoktur. PKK ve Abdullah Öcalan’a ilişkin kurulmuş olan pazarlık masasının iç yüzünü faş ettiği için, toplumu, seçmeni, Türk vatandaşlarını bilgilendirdiği ve bilinçlendirdiği için, bu yürütülen pazarlığa ilişkin bir toplumsal muhalefetin yükselmemesi için, buna ön ayak olacak siyasilerin en başında gelen Ümit Özdağ, siyasetten yargı marifetiyle el çektirilmiştir. Bu önceleri iddianamenin hazırlanmasının geciktirilmesi, uzun vadede geciktirilmesi halinde 5 aya taşınmışken şimdi artık 1’er haftalık tarihlerle bu siyasetten el çektirilmişlik hali yaşatılmaya devam ediliyor. Ümit Özdağ’ın mahkûmiyet kararına ilişkin olasılığı aklımıza getirmedik, getirmiyoruz.”
Kaynak : sozcu.com.tr