DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, CHP'li belediyelere yönelik operasyonların ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret eti.
Görüşmenin ardından Hatimoğulları ve Özel basın açıklaması yaptı. CHP Genel Merkezi’nde saat 15.00’te gerçekleşen ziyaret sonrası Özgür Özel ve Tülay Hatimoğulları açıklama yaptı. Hatimoğulları, CHP belediyelerine yönelik operasyonlarla ilgili "halkın iradesine bir darbe vuruldu" dedi.
Hatimoğulları'nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Bugün bizler CHP'yi ziyaretimizi gerçekleştirmemizin amacı dün sabah ne yazık ki yine bir şafak operasyonuyla halkın iradesine bir darbe vuruldu ve bununla ilgili geçmiş olsun dileklerimizi, dayanışma duygularımızı belirtmek için buradayız. Ümit ediyoruz ki yargı bu yanlıştan bu birkaç saat içinde geri döner ve gözaltına alınan belediye başkanları serbest bırakılır.
Bizler bu operasyonları kayyım anlayışının bir devamı olarak görüyoruz.
Bugün bu operasyonların bir siyasi operasyon olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Şayet bir yolsuzluk iddiası varsa buna benzer ellerinde delil varsa elbette ki bazı soruşturmalara başlatılabilir. Hiç kimse dokunulmaz değildir. Fakat bunu bir kılıf haline getirerek bu şekilde bir siyasi operasyona dönüştürülmesini kabul etmiyoruz.
Buradan bizim teklifimiz bir komisyon oluşturulsun. Bağımsız yargı bu şekilde devreye girsin ve sadece muhalefet partilerinin belediyelerinin değil iktidar partilerinin belediyelerinin de soruşturulacağı araştırılacağı bir çalışma yürütülsün.
Şunu da eklemek isterim... Ve ayrıca kayyım atanmış belediyelerin kayyım yönetiminin de araştırılmasını ısrarla öneriyoruz. Kayyım atanan belediyelerin, kayyım yönetiminin de araştırılmasını öneriyoruz. Sayıştay raporlarına baktığınızda, geçmiş dönemdeki kayyımların yolsuzlarının ne kadar aşikar yapıldığını görebiliyorsunuz.
Bugün barış ve demokratik toplum sürecinden bahsediyoruz. Barışı, silahsızlanmanın konuşulduğu şu günlerde bu operasyonlara tanıklık etmek Türkiye toplumuna iyi gelmiyor. 'Böyle mi demokratikleşme olacak' sorusunun her yerden yükseldiğini görüyoruz.
100 yıldır bu ülkede kronikleşmiş olarak devam eden bir süreci konuşurken bu operasyonları konuşuyor olmamız demokrasiye olan inancı zayıflatmaktadır. Biz bu operasyonları gerçekleştiren anlayışa bir kez daha seslenmek istiyoruz. Bu operasyonlar barış sürecini baltalamaktadır. Bu operasyonlardan vazgeçilmelidir. Belediye başkanları halkın seçilmiş iradesidir. Bu operasyonlar bir belediye başkanını cezaevine koymak anlamına gelmiyor aynı zamanda o kentin bütün seçmenlerine bütün dinamiklerini yok saymak anlamına geliyor. Seçme ve seçilme hakkının ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Bu bakımdan bu antidemokratik uygulamalardan geri dönülmelidir."
Hatimoğulları'nın açıklamasının ardından Özgür Özel konuştu. .
Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Dün Adana'ya ve diğer operasyona tabi tutulan belediyelerimize yerelde yapılan ziyaretler için de ayrıca teşekkür ediyorum. Artık Türkiye'de bu operasyonların siyasi operasyon olduğuna inanmayan kimse kalmadı. Anketlerde yüzde 25 gibi inandığını söyleyen seçmen var, ama onlar zaten Cumhur İttifakı'nın kategorik seçmeni. Kemik seçmen. Ki bu muhalefet tarafında da var. Bunun dışında normal ve makul bakan, meseleyi siyasi angajmanlarla değil de vicdan gözüyle dinleyen kimse bu operasyonların 'yolsuzluk' operasyonu olduğuna inanmıyor.
Sayın Başkan hatırlattı. Kayyımlardan çok çektiler. Kazandıkları tüm belediyelere neredeyse kayyım atandı. O zaman Tayyip Bey 'bunlar terör örgütüne para yolladıkları için gözaltına alınıyorlar. Buradaki mesele Kürt vatandaşların seçme hakkına yönelik bir şey değil' diyordu. Şimdi bu süreç başladı ve Tayyip Bey ne dedi 'Kayyım uygulaması istisna olarak kalacak' dedi. Demek ki o istisna hal dışındaki tüm haller siyasiymiş değil mi?
O yüzden açık ve net şekilde şunu görmek lazım. Yapılan her şey hem belediye başkanlarının kişilik haklarına, ailelerine yapılan zulümler bunların hepsi bir büyük vicdansızlıkla yapılan işlerdir. Suçları Tayyip Bey'in adayını yenmektir. Suçumuz partimizi birinci parti yapmaktır. Ekrem İmamoğlu'nun suçu 15 milyon oylarıyla cumhurbaşkanı adayı olmasıdır. Risk, sayın Ekrem İmamoğlu'nun sayın Erdoğan'ı tüm anketlerde açık ara farkla yeniyor olmasıdır.
Ayrıntılar geliyor...
Kaynak : tele1.com