AĞACIN SESSİZ ÇIĞLIĞI..
Merhaba, ben bir ağaç...
Toprağın derinliklerinden yükselen bir haykırış,
Aldığınız nefesin kaynağı,
Yüzyılların sırlarını köklerimde saklayan bir sessizlik.
Göğün mavisini taşıyan dallarım,
Rüzgârla dans eden yapraklarım var benim.
Yüzyıllarca köklerimle toprağa sarıldım, dallarımla gökyüzüne uzandım.
Rüzgârla fısıldaştım, kuşlara yuva oldum.
Güneşle dans ettim, yağmurla serinledim.
Kuşların şarkısına ev oldum, yağmurun nazını paylaştım,
Güneşin kucaklayışında büyüdüm, umudun yeşil şahidi oldum.
Biz, yaşamın nağmesiydik, doğanın mırıldanışıydık.
Bir ormanın parçasıydık; biz, milyonlarca kardeş, birlikte büyüdük, birlikte yaşadık.
Orman…
O, toprağın yüzüne düşen en güzel şiirdir.
O, rüzgarla dans eden yaprakların, kuşların sabah şarkılarının, serin gölgelerin adıdır.
Orman; bir çocuğun ilk kez sarıldığı ağacın sıcaklığıdır, bir yaşlının bastonuna uzanan kökleridir.
Ama ne yazık ki, siz insanlar, bu şiiri her yıl satırlardan koparıyor, ateşe veriyorsunuz.
Alevler etrafımı kıskaca aldı,
Kara duman ciğerlerime saplanıyor,
Duman ciğerlerimi yakıyor, yapraklarım kararıyor.
Yapraklarım birer birer düşerken,
Sessiz çığlıklarım yankılanıyor boşlukta.
Binlerce yoldaşım, kardeşim, benimle birlikte yanıyor.
Biz konuşmayız, çünkü biz sessizliğin diliyiz.
Ama yangının ortasında fısıldıyoruz,
Sessizce vedalaşırız, rüzgâra fısıldarız son sözlerimizi:
“Neden böyle, neden bu korkunç vedaya zorlanıyoruz?”
Biz ağaçlar sadece odun değiliz;
Biz hayatın ta kendisiyiz.
Bir orman yanarken sadece odunlar değil,
Canlar, yaşamlar, anılar da yok olur.
Her düşen ağaç, toprağın kalbinde bir yara açar.
Her sönmüş yaprak, geleceğe atılmış bir ipucudur
Unutmayın; ben bir ağaç değilim sadece.
Ben; temiz havayım, suyun kaynağıyım, toprağın bekçisiyim.
Ben; bir efsanenin, bir insanın, bir yaşamın sessiz tanığıyım.
Her düşen dalda, geleceğin solan yüzü var.
Her sönmüş alevde, yarınların kararan umudu…
Bizden kopan her yaprakla, sizden kopan bir nefes var.
Bizi yakmayın…
Çünkü bizsiz, dünya bir bahar olmaz.
Dinleyin yitik ormanın sessiz çığlığını.
Bizi anlayın, sevgiyle sarın, koruyun.
Çünkü ağaçlar yoksa, yaşam da yok olur.
Son sözüm, yeşilin suskun fısıltısıdır:
Beni yakmayın, çünkü ben sizin hayatınızım.
Arzu Kök