Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin 3. Olağan Büyük Kongresi öncesinde basın yayın organlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Erbakan burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kongreyi ‘iktidara yürüyüş kongresi’ olarak hayata geçirmek istediklerini belirten Erbakan, ‘Kuramazlar, yapamazlar, başaramazlar, yüzde 1 bile oy alamazlar’ dediler ancak partimizin girmiş olduğu iki seçimde gösterdiği başarılar ortadadır. Hem üye sayısı bakımından, hem de oy oranı bakımından Türkiye’nin 3'üncü büyük partisi olduk. Biz, hazine yardımı alan, iktidar gücü olan, medya gücü olan, dış güçlerin desteğini alan bir parti değiliz. İman, azim ve aşkla, 7 senemizi geride bıraktık. İnşallah yeni dönemde daha çok çalışacağız, daha çok terleyeceğiz ve önce 1 milyon üye hedefine, sonra da iktidar hedefine emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz" dedi.
'2 MİLYON ÇOCUK ‘AĞIR YOKSULLUK’ İÇİNDE'
Geçen 23 senede yurttaşın bankaya olan borçlarının 800 misli arttığına dikkat çeken Erbakan, "Bununla beraber esnafın ve işverenin borçları, kredileri 16,3 trilyon seviyesine geldi. AK Parti iktidara geldiğinde 88 milyar lira seviyesindeydi. Neredeyse 200 misli artmış. Bireysel kredi borçlu sayısı son bir yılda 43 milyon kişiye ulaştı. Peki bu borçlar yapılıyor fakat ödenebiliyor mu? Hayır ödenemiyor, çünkü icra dosyaları 25 milyona yaklaştı. Türkiye’de sosyal yardımlar ve sadaka ekonomisi hakim olmuş durumda. Açlık ve yoksulluk sınırının altındaki milyonlara sosyal yardımlarla ayakta tutmaya çalışılıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre, 4 milyon 262 bin haneye sosyal yardım yapılıyor. Bu, neredeyse 20 milyon insanın sosyal yardımlarla geçinmesi demektir. ALO 144 Sosyal Yardım Hattı’na yapılan başvurular rekor seviyeye ulaştı. Bakanlık kaynaklarına göre, hattın günlük çağrı sayısı 17 bine ulaşıyor. Milletimiz yanıyor, SOS veriyor. OECD’nin raporuna göre Türkiye’de 6 milyon çocuk yoksulluk içerisinde. TEPAV'ın yaptığı araştırmaya göre 0-17 yaş grubunda 7 milyon çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. 2 milyon çocuğun ise ‘ağır yoksulluk’ içinde yaşadığı belirlendi" diye konuştu.

'ADALET, OLMAZSA OLMAZIMIZ'
Adalet için ‘olmazsa olmazımız’ diyen Erbakan, “WJP isimli kurum, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı 142 ülkede bağımsız yargı, hukuk devleti, adil yargı sistemi, yargı üzerinde siyasi güç etkisi gibi süreçleri ölçüyor. Bu ilkeler bakımından Türkiye bu yıl birkaç basamak daha düşerek 117’nciliğe geriledi. Angola, Nijer, Madagaskar, Rusya, Honduras gibi ülkeler hukukun üstünlüğü sıralamasında Türkiye’nin üzerinde. Yapılan anketlerde de yargıya güven oranı Türkiye’de yüzde 30’un altına düşmüş durumda. 2010 yılında bu oran yüzde 60’lar seviyesindeydi. Yani millet de adil bir yargılama olmadığını, hukukun üstünlüğünün olmadığını, yargının siyasi gücün etkisinde olduğunu görüyor. İktidar yorgundur, iktidar sorunlara çözüm olması gerekirken sorunların kaynağı haline gelmiştir, yıpranmıştır. Bundan sonra yapacakları en hayırlı iş, bir an önce erken seçime Türkiye’yi götürmek ve iktidar değişiminin sağlanmasıdır. İktidar değişiminin de 50 senelik tarihimizde olduğu gibi milli görüş yönünde bir değişim olursa Türkiye ve millete fayda sağlayacağını ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı.
‘BAHÇELİ’NİN GÖRÜŞMESİNİ İFADE ETMİŞTİK’
Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erbakan, AİHM'nin Selahattin Demirtaş hakkındaki kararına ilişkin bir soru üzerine, "Sayın Demirtaş’ın tahliyesiyle ilgili hukuka uymamız gerektiğini ifade ediyoruz. AİHM kararına uyulması ve tahliyenin gerçekleştirilmesi uygun olacaktır" dedi. Erbakan, bir başka soru üzerine Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı’ya gitmesinin uygun olmadığını ifade ettiklerini belirterek, "Çok gidilmek isteniyorsa, bu konuda çok istekli olan Sayın Bahçeli’nin görüşme yapması gerektiğini ifade etmiştik" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkındaki iddialarını ilişkin bir soruyu Erbakan, şöyle yanıtladı: "Türkiye’de işler karıştığı için Adalet Bakanı da sanki parti lideri gibi muhalefet liderine laf yetiştirebiliyor, İçişleri Bakanı parti başkanı gibi açıklamalarda bulunabiliyor, kaymakamlar, valiler sanki partinin il başkanı gibi davranıyor. Böyle olunca, ana muhalefet lideri de başsavcıya bir şey söylemiş olabilir. Tabii kurumsallığın hakim olması son derece önemli."
‘DEM’İN HATASI...’
Erbakan, “Barışa karşı mısınız, terörsüz Türkiye istemiyor musunuz" sorusuna, "DEM Parti’nin hatası, ‘Kürt kardeşlerimiz eşittir PKK ve Kürt’lerin temsilcisi eşittir Abdullah Öcalan’ anlayışıyla hareket etmesini doğru bulmuyoruz. Eşit yurttaşlık anlayışı çerçevesinde onların hak ettiği hakların kendilerine verilmesi tabii ki gerekli. Ama bu Abdullah Öcalan’ın serbest kalması veya cinayet işlemiş, terör eylemlerinde insanların serbest bırakılması anlamına gelmez bize göre" yanıtını verdi.
‘ADAY GENEL BAŞKAN OLARAK BENİM’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adaylarını destekleyeceklerini ifade eden Erbakan, şöyle konuştu: “Biz, cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir karar açıklamıştık ve bu seçimde partimizin bir aday çıkaracağını ve kendi adayıyla seçime gideceğini, bu adayın da genel başkan olarak biz olacağımızı milletin bir isteği olarak ifade etmiştik. Dolayısıyla bizim artık başka bir cumhurbaşkanı adaynı desteklememiz söz konusu değil. Çünkü bir defa Sayın Cumhurbaşkanı lehine adaylıktan çekilmiştik. Bir kez daha bir başkasının lehine ‘adaylıktan çekileceğiz’ demek siyasi olarak doğru olmaz. Ama tabii milletvekili seçimine yönelik olarak ittifakların yapılması mümkündür. Bu da seçmen olarak birbirine daha yakın partiler arasında olması mantıklıdır. Böyle olursa bir sinerji olması mümkün olur."
‘MESELE İMAMOĞLU VEYA CHP MESELESİ DEĞİL, ÇİFTE STANDART’
Erbakan, Ekrem İmamoğlu ve diğer CHP’lilerin yargılanmasına ilişkin şunları söyledi:
"Bizim başından beri söylediğimiz, yargıda çifte standart olmaması yönündedir. Burada mesele Sayın İmamoğlu veya CHP meselesi değil, çifte standartın olmaması ve yargıda adaletin olmaması. 20 senedir AK Partili belediyelerde hiçbir usulsüzlük yok, bütün usulsüzlükler muhalefet partilerinin belediyelerindedir görüntüsüyle giderseniz bu zaten hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Özellikle de anketlerde Sayın Cumhurbaşkanı’nın önünde çıkan isimlere yönelik bu işlemler yapılıyorsa, buradan bir şüphe daha duymalıyız."
‘2027 SONUNDA BİR SEÇİM YAPILABİLİR’
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, erken seçime ilişkin de şunları söyledi:
"Şu anda anketleri en iyi takip eden Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti kanadı. Anketlerde de kendilerini güvende hissetmiyorlar. Yüzde 26-27-28 civarında AK Parti’nin, yüzde 5-6 civarında da MHP’nin oyu çıkıyor. Dolayısıyla 50+1’i bulmaları mümkün değil. O nedenle şu anda erken seçim yapacaklarını düşünmüyorum. Yapılması lazım, Türkiye’de bir değişim olması lazım o ayrı bir konu. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı’nın aday olabilmesi için 'erkenmiş' gibi bir seçim, yani 2027 sonunda bir seçim yapılabilir."
Kaynak : https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/erbakan-bahceli-icin-imrali-ya-gitsin-sozlerini-tekrarladi-aday-genel-baskan-olarak-benim-2450498




















