Avrupa Birliği, İsrail ile ekonomik ve güvenlik işbirliğini artırma yönünde adımlar atarken, bölgede kalıcı barış ve istikrar için de çaba göstermeliymiş. Bu süreçte, AB'nin diplomatik attığı adımlar, Orta Doğu'daki siyasi dengeleri de etkileyebilirmiş ne dersiniz buna??? İsrail'in bölgede stratejik bir ortak olarak konumlanması, Avrupa'nın enerji güvenliğinden bölgesel istikrara kadar çeşitli alanlarda önem arz ediyormuş. Bu bağlamda, AB'nin İsrail ile ekonomik ve güvenlik işbirliğini artırma yönündeki girişimleri, bölgedeki diğer aktörlerle olan ilişkilerini de yeniden şekillendirebilirmiş. Özellikle enerji alanında, İsrail'in Doğu Akdeniz'deki doğal gaz rezervleri, Avrupa için önemli bir tedarik kaynağı olabilirmiş. Bu durum, Avrupa'nın Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltma hedefine de hizmet edebilirmiş. Ayrıca, İsrail ile yapılacak anlaşmaların, yenilenebilir enerji projelerinde de işbirliğini kapsaması, bölgedeki sürdürülebilir kalkınmayı destekleyebilirmiş. Öte yandan, AB'nin İsrail ile ilişkilerini güçlendirme çabaları, Filistin sorununa dair tutumunu ve çözüm önerilerini gölgede bırakmamalıymış. Diplomatik dengeyi koruyarak, barış sürecini desteklemek ve bölgede kalıcı bir çözüm için çaba göstermek, AB'nin uluslararası arenadaki güvenilirliğini artıracakmış. Bu bağlamda, AB'nin, iki devletli çözüm önerisini yeniden gündeme getirerek, İsrail ve Filistin arasında adil bir barış anlaşması sağlanmasına katkıda bulunması önemliymiş. Savaş başka evrelere giderken mişler ve mışlar önem taşır veya çözüme ulaştırır mı dersiniz??? Özellikle son dönemde AB'nin İsrail'in Gazze'deki yeni operasyonları karşısında tepkileri yoğunlaşmış durumda. Avrupa ülkeleri ve İngiltere, İsrail ile olan ticari iş birliğini yeniden gözden geçirme kararı aldı ve bazı liderler yaptırım çağrısında bulundu. İsrail'in operasyonları, Avrupa kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, AB'nin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor. Eskiden insanlar ölürken timsah gözyaşı döken, Narko-Terörizmi desteklerken bu mişler ve mışlar gündeme gelmiyordu, şimdi Bumerang oyunu gibi kendilerine dönünce korkuda ne yapacaklarını şaşıran AB, İsrail'in Gazze'de başlattığı yeni operasyon Avrupa ülkelerinin tepkisini çekti. AB üyeleri ve İngiltere İsrail'le ticari iş birliğini tartışmaya açtı. Liderlerden yaptırım çağrısı geldi. Haberini, yorumsuz veriyoruz…
Avrupa ülkeleri, Gazze'deki operasyonlarını yeniden yoğunlaştıran ve yeterli miktarda insani yardımın bölgeye girişine engel olan İsrail üzerinde baskıyı artırıyor. İngiltere, İsrail ile olan serbest ticaret anlaşması müzakerelerini durdurarak yasadışı yerleşimcilere yaptırım uygulayacağını duyurdu. Ayrıca, Fransa ve Kanada gibi ülkeler de İsrail'e karşı sert açıklamalarda bulundu. İsrail'in Gazze'deki eylemleri, Avrupa kamuoyunda geniş yankı uyandırarak AB'nin ve diğer Avrupa ülkelerinin İsrail ile olan ilişkilerini gözden geçirmelerine neden oldu.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin İsrail'le ticari iş birliğini gözden geçirmesi gündemde. Dün Brüksel'de dışişleri bakanları ile yapılan toplantı sonrası AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, 27 üyenin "büyük çoğunluğunun" İsrail'le ilişkileri gözden geçirmeyi desteklediğini belirtti. AB, İsrail'in en büyük ticari partneri konumunda.
AB'nin İsrail ile olan ticari işbirliğini gözden geçirme sürecine ilişkin detaylar henüz netleşmemişken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, siyasi ve ekonomik işbirliğinin temelini oluşturan AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın gözden geçirilme sürecinin işleyişi ve takvimi konusunda bilgi vermedi. Ancak, İsveç hükümeti, AB'yi İsrailli bakanlara yaptırım uygulamaya zorlayacaklarını belirtti.
İsrail'in operasyonları, Avrupa kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, AB'nin bu konuda nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor. İsrail'in Gazze'de başlattığı yeni operasyon Avrupa ülkelerinin tepkisini çekti. AB üyeleri ve İngiltere İsrail'le ticari iş birliğini tartışmaya açtı. Liderlerden yaptırım çağrısı geldi. Haberini, yine yorumsuz veriyoruz...
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Kanada Başbakanı Mark Carney, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarından endişe duyduklarını ve insani yardımların engellenmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladılar. Bu bağlamda, İngiltere hükümeti, İsrail'le devam eden serbest ticaret anlaşması müzakerelerini askıya aldı ve Batı Şeria'daki yasadışı yerleşimcilere yaptırım uygulanacağını duyurdu. İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy, "Yardımları engellemek, savaşı genişletmek, dostlarınızın ve ortaklarınızın kaygılarını görmezden gelmek. Bu savunulamaz bir tutum ve derhal sona ermeli" diyerek İsrail'e nota verdi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Kanada Başbakanı Mark Carney önceki gün yaptıkları ortak açıklamada, "Netanyahu hükümetinin aşırı eylemlerine sessiz kalmayacaklarını" bildirmiş, saldırılar durmaz ve insani yardım geçişine izin verilmezse yaptırım uygulayacakları tehdidinde bulunmuştu.
Avrupa ülkelerinin İsrail'e yönelik eleştirileri artarken, İsrail hükümeti bu eleştirileri sert bir şekilde reddetti. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Batı'nın İsrail'in güvenlik kaygılarını anlamadığını belirterek, İsrail'in kendi güvenliği için gerekli adımları atmaktan vazgeçmeyeceğini vurguladı. Netanyahu, Avrupa'nın insan hakları konusundaki eleştirilerini ikiyüzlülük olarak nitelendirirken, İsrail'in bölgedeki varlığının ve güvenliğinin tartışılamaz olduğunu belirtti.
Baskı altındaki Benyamin Netanyahu hükümeti ise Avrupa ülkelerini "İsrail'in karşı karşıya olduğu zorlukları anlamamakla" suçladı. Hükümet sözcüsü Oren Marmorstein "dış baskıların İsrail'i yolundan döndüremeyeceğini" söyledi.
Dün yayınladığı video mesajda İsrail Başbakanı Netanyahu, "Tüm Avrupalı liderler İsrail'i desteklemekte ABD Başkanı Donald Trump gibi olmalı" demişti. Netanyahu mesajında, "Eğer Hamas silah bırakır ve katil liderleri Gazze'yi terk ederse bu savaş yarın biter" ifadelerini kullanmıştı.
Artan uluslararası baskılar ve insani yardım çağrıları sonunda etkisini göstermiş gibi görünüyor. İsrail, 2 Mart'tan bu yana ilk kez gıda geçişine izin vererek Gazze'ye insani yardım malzemelerinin ulaşmasını sağladı. 93 kamyonla taşınan bu yardım malzemeleri arasında un, bebek maması, ilaç ve diğer tıbbi malzemeler yer alıyor.
Birleşmiş Milletler (BM), izin verilen bu miktarın büyük bir ihtiyaç olan bölge için "okyanusta bir damla" olduğunu belirterek, İsrail'in teslimat sırasında zorluk çıkardığını ve gecikmeler yaşandığını rapor etti. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, BBC'ye verdiği röportajda, gerekli yardım ulaştırılamazsa 14 bin bebeğin 48 saat içinde ölebileceğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Senato'da yaptığı konuşmada, yardımın "yeterli miktarda olmadığını" kabul etti, ancak gelecek günlerde bu miktarın artırılacağını ifade etti. İsrail Başbakanı Netanyahu ise önceki açıklamalarında, "asgari miktarda" yardım girişine "diplomatik nedenlerle" izin verdiklerini ve bu adımı atmazlarsa ABD'nin desteğini kaybetmekten endişe ettiklerini dile getirmişti.
İsrail'deki Devam Eden Çatışmalar…
Filistinli yetkililer, İsrail'in gece ve sabah erken saatlerde düzenlediği saldırılarda "çoğu çocuk" 19 kişinin öldüğünü bildirdi. Enkaz altında kalan kayıp kişiler olduğu da kaydedildi. İsrail ordusu ise dün Gazze'de "100'den fazla terör hedefinin" vurulduğunu açıkladı.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Gazze Şeridi'nin tümünde kontrolü ele alacağız" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, İsrail'in bölgedeki askeri operasyonlarının yoğunlaşacağının bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Öte yandan Doha'da Hamas ve İsrail heyetlerinin görüşmeleri sürüyor. Savaşın başından beri arabuluculuk rolünü üstlenen Katar, son saldırılar üzerine İsrail'i "sorumsuz ve agresif" davranmakla suçladı, olası ateşkesin baltalandığını kaydetti.
Saygılar...
Rogg & Nok Savaş Ve Barış Analist merkezi