"Neyin doğru olduğu değil kimin doğru olduğu "
“Bizim zamanımızda böyle miydi?”
Muhtemelen bu cümleyi duymayan kalmamıştır. Peki gerçekten ne oldu bizim zamanımıza? Ya da asıl soru şu: Kimin zamanı “doğru” zamandı?
Kuşak çatışması dediğimiz şey aslında tam da burada başlıyor. Farklı zamanların çocukları, farklı dünyaların insanları... Biri mektup bekleyerek büyüdü, diğeri mesajlara geç cevap verildi diye darılıyor. Biri sabah erkenden kalkıp tarlaya gitti, diğeri kahvesini alıp bilgisayar başına geçti. Biri sokakta oyun oynarken büyüdü, öteki ekranla.
Neden Bu Kadar Farklıyız?
Çünkü dünya aynı kalmadı. Gelişti, hızlandı, dijitalleşti. Ama biz hâlâ kendi “doğrumuzun” en doğrusu olduğunu sanıyoruz. Anne-babalar “disiplin” diyor, gençler “özgürlük.” Büyükler “saygı” bekliyor, gençler “anlayış.” Oysa ikisi de haklı. Sorun, dinlememekte.
Gençler çoğu zaman “anlaşılmadıklarını” düşünürken, büyükler de “değer verilmediğini” hissediyor. Bu karşılıklı kırgınlık, aslında sevginin ifadesi olabilecekken, sessizliğe ve uzaklığa dönüşebiliyor.
Peki Ne Yapacağız?
İlk adım: Yargılamadan dinlemek.
İkinci adım: Değer vermek.
Üçüncü adım: Farklılıkları tehdit değil, zenginlik olarak görmek.
Her kuşak kendi devrimini yaşadı. Şimdi yeni bir dönemdeyiz ve bu dönemde köprü kurmak, kavga etmekten daha değerli. Bizler geçmişin birikimiyle bugünün dünyasında yol alıyoruz. Gençlerin yenilikçiliği ile büyüklerin tecrübesi birleşirse, işte o zaman gerçekten ilerleyebiliriz.Zaman değişir, insanlar değişir, ama sevgi ve anlayış her dönemde geçerlidir. Kuşak farkı bir sorun değil, bir renk olabilir. Yeter ki dinleyelim, yeter ki anlayalım.
#songülgökyar#