Devrimle Kurulmuş Bir Cumhuriyet, Baskılarla Değil, Adaletle Yönetilmelidir.
Türkiye artık bir operasyonlar ülkesi olmaktan çıkmalıdır.
AKP ve onu oluşturan zihniyetin yirmi üç yıldır ürettiği politikalarla yönettiği sistemin çöküşünü örtbas etme çabası, saldırılarla devam ediyor. Hiç kimse yargıyı siyasi hesaplaşma aracı olarak kullanmamalıdır.
Toplumsal muhalefetin ön saflarında yer alan gazeteciler, sanatçılar ve aydınlar dahil, gece kapıları kırılarak evlerinden gözaltına alınıyorsa, orada adalet ve hukuktan söz etmek akla ziyan bir yaklaşımdır. AKP ve onun inşa ettiği yargı sistemi, siyasi olarak sıkıştıkça, terör yaftasıyla siyasetçilere ve muhaliflere saldırmayı sürdürüyor. Cumhuriyetimizde yaşananlar, hukukun gereği değil; kişisel hesapların adalet üzerindeki etkisidir.
Adalet ve özgürlükler için mücadele edenler, siyasetin tüm baskıcı tutumlarına karşı mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceklerdir. AKP’nin kurduğu bu anti-demokratik yönetim sistemine karşı her alanda ve her koşulda mücadele verileceği bilinmelidir.
AKP ve zihniyetinin siyasi yetersizliği ve iktidar başarısızlığı karşısında, muhalefet eden toplumsal kesimleri "korkuturum, sustururum" diyerek yargı sistemiyle baskı altında tutma çabası, büyük bir yanılgıdır. Bu beyhude zaman kaybı, ülke ekonomisi başta olmak üzere, ülkemize ve Türk milletine sadece baskı getirmektedir. Oysaki AKP, zulmederek ve gasp ederek iktidarda kalmasının mümkün olmadığını bilmelidir.
Başka bir siyaset üretemediği, yetersiz kaldığı için sadece saldırıyor; yürütemediği siyasetin açığa çıkan sonuçlarını yargı sistemini kullanarak örtmeye çalışıyor. Yıllardır kurdukları kirli ilişkiler ağıyla yarattıkları yoksulluğun ve yoksunluğun her alanda görünür oluşunu engellemek, bu konuların konuşulmasını bastırmak için "konuyu konuşanları susturmak" adına gece ev basıp siyasi operasyonlar düzenliyor ve uzaktan kumanda ettiği yargı sistemiyle sözde yargılama yapıyor.
AKP ve onu oluşturan bu çağdışı zihniyet, yıllar önce "vesayet" diyerek iktidara geldi ancak şimdi kendisi yargı vesayetiyle iktidarda kalıyor. Yarattığı tek adam yönetimiyle otoriter bir yönetim sistemine everildi. Astığı astık, kestiği kestik bu zihniyetin son on beş yıldır ülkemizde yarattığı yıkıcı kaos, bir an önce huzur için son bulmalıdır.
AKP ve zihniyeti için gittiği yol çıkmaz bir sokaktır. Bu hukuksuzlukla ve adaletsizlikle bir yere varılamaz. Aydınlara, konuşan gazetecilere haksız ve hukuksuz olarak yargı kullanılarak devrimle kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetilemez. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılın bilgi ve bilim çağı olduğunu bir an önce anlamalıdırlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir Orta Çağ ülkesi değildir; çağdaş, modern bir hukuk devletidir. Uluslararası kamuoyunda Türkiye'nin anti-demokratik bir ülke imajı giderek pekişmektedir.
Siyasi ikbaliniz için, Türk milletinin ve devrimle kurulmuş olan ülkemizin geleceğiyle oynamaktan vazgeçin diyorum. Kişisel çıkarlarınız için yarattığınız bu yargı sisteminin, günü geldiğinde sizin de tartılacağınız bir sistem olacağını sakın unutmayın.
Başı dik, onurlu Türk milleti unutmasın ki yanlış hukuktan doğru demokrasi çıkmaz. Yanlıştan doğru çıkmaz. AKP ve onu oluşturan çağdışı zihniyete mensup hükümeti, özellikle son on beş yıldır uygulamış olduğu bu yanlış hukuktan vazgeçmeye, halkın taleplerine ve iradesine saygı göstermeye çağırıyorum.
Bu çürümüş çağdışı düzende, ülkemizi sürüklediğiniz ekonomik kaostan bu zihniyetle asla başarıya çıkaramazsınız. Sizin önceliğiniz, insan hak ve özgürlüklerine dayalı bir adalet ve hukuk sistemi yaratmanızdır. Bir ülkede adaletin ve hukukun güvencesi yoksa, asla başarılı bir ekonomik kalkınma sağlanamaz; bitmiş bir sistem asla yenilenemez.
Bu ülkede onuruyla yaşayanlar, yaşamı özgürleştirmek için bizler, Atatürkçü, Kemalist, yurtsever devrimciler olarak ülkemiz ve Türk milleti için AKP ve onu oluşturan çağdışı, çürümüş zihniyete karşı mücadele etmeye, ülkemizin çağdaşlaşması için çalışmaya devam edeceğiz. Yaşamı, doğal ve kültürel varlıkları korumaktan vazgeçmeyeceğiz.
Bu kirli düzene razı olmayacağız. Yapılanlara göz yummayacağız. AKP ve zihniyetinin yirmi üç yıldır yarattığı kirli düzeni ve örtmeye çalıştığı tüm gerçekleri bulunduğumuz her ortamda bir bir anlatmaya devam edeceğiz. Türk milletine yıllardır "din, iman, bayrak, ezan, yerli, milli" yalanlarıyla yaşattığı bu yoksulluğun nedenlerini anlatmaya devam edeceğiz.
AKP ve zihniyetinden önceki tüm iktidarlarda, devrimle kurulmuş olan bu cumhuriyette yaşam mücadelesi veren herkes, her canlı bu ülkede güvendeyken, bugün bu ülkede AKP ve onu oluşturan çürümüş, çağdışı zihniyetle artık güvencesiz, ölümle burun buruna yaşam sürdürüyor.
Türk milleti, ölmemek için ölümle yaşam arasında hayatta kalma mücadelesi veriyor. İşte AKP ve zihniyetinin yirmi üç yılda Türk milletini getirdiği siyasetin gerçek boyutu budur. Operasyonlarla, tehditlerle, baskılarla örtbas edilmeye çalışılan siyasetin kirli gerçeği budur.
06.07.2025
Ali Berham ŞAHBUDAK