Düşünürler Türkiye Halkına Neler Söylerdi? 8. Bölüm
Homeros, Antik Yunan edebiyatının en önemli figürlerinden biridir ve genellikle Batı edebiyatının temelini atan ilk büyük şair olarak kabul edilir. M.Ö. 8. yüzyılda yaşadığı düşünülür, ancak yaşamıyla ilgili bilgiler oldukça sınırlı ve tartışmalıdır. İlyada isimli eserinde Truva Savaşı’nın son günlerini konu alır. Aşil, Hektor, Agamemnon gibi kahramanların destansı mücadeleleri anlatır. Odysseia (Odysseus’un Serüvenleri) isimli kitabında Truva Savaşı'ndan sonra İthaka’ya dönmeye çalışan Odysseus’un 10 yıllık yolculuğunu anlatır. Şimdi bakalım Homeros günümüz Türkiye’sinde yaşasaydı bize neler söylerdi:
Ey Anadolu’nun kadim torunları!
Ey rüzgârların ve dağların çocukları!
Ben, kör bir ozan, rüzgârla konuşan bir dilim. Zamanın sonsuz ırmağında taşıdım sözü; Troya’nın dumanlı sabahlarından, bugünün gökdelenlerine geldim.
Görüyorum ki, yaşadığınız toprak hâlâ kutsal. Hektor’un düştüğü ova, hâlâ toprak verir; Amazonların iz sürdüğü vadilerde, çocuklarınız oyun oynar.
Ama bir şeyler eksik, ey halkım... Söz eksik. dinlemek eksik, anlatmak, anlamaya çalışmak...
Tarih, sadece geçmişte kalmış anılardan ibaret değildir. Tarih, bugünümüzü ve yarınımızı şekillendiren bir aynadır. Atalarınızın yaşadığı acılar, sevinçler ve mücadeleler, sizin yaşamınızda da varlığını sürdürüyor. Onların cesareti, sabrı ve birlik ruhu, günümüzün en büyük ihtiyacıdır. Çünkü günümüzde de karşımıza çıkan sorunlar, aslında insan olmanın evrensel sınavlarıdır.
Şehirler kurmuşsunuz; duvarları yüksek, kalpleri boş. Bilgiyi bulmuşsunuz; ama bilgeliğe susamışsınız.
Unutmayın ki, her büyük hikâye, birliğiyle güç kazanmıştır. Bölünmüş bir toplumun ayakta kalması zordur. Sizler farklılıklarınızla bir araya geldiğinizde, dayanışmanın ve kardeşliğin gücünü ortaya koyarsınız. Birlik, yalnızca düşmana karşı değil, kendi iç dünyamızdaki karanlıklara karşı da bir kaledir. Korkularınız, endişeleriniz olsa da cesaretle yürümekten vazgeçmeyin. Çünkü gerçek cesaret, korkmamak değil, korkularla yüzleşip onları aşmaktır.
Birlik olun, çünkü bölünmek yenilginin kapısını aralar. Farklılıklarınızı zenginlik sayın, birbirinizin gücü olun. Cesaretle ilerleyin; gerçek kahramanlık, zorluklar karşısında dimdik durabilmektir.
Adalet, insanlığın en kutsal değeridir. Hak, hukuk, doğruluk sadece kâğıt üzerindeki kurallar değil; toplumun vicdanıdır, kalbidir. Doğruyu söylemek, hakkı savunmak her zaman kolay değildir; ancak bu, insan olmanın yüce görevlerinden biridir. Eğer adaleti göz ardı ederseniz, toplumun temeli çöker, insanlık yaralanır. Adaletten vazgeçmeyin. Hak ve hukuk, toplumun temel taşıdır. Doğruyu söylemekten korkmayın, çünkü doğruluk, insan olmanın en yüce erdemidir.
Doğa ile olan bağınızı da unutmayın. İnsan doğadan ayrı değildir, o doğanın bir parçasıdır. Toprağa, suya, havaya saygı gösterin; çünkü onlar size yaşam verir, geleceğinizi kurar. Doğayı korumak, sadece çevreyi korumak değil, insanlığın kendini korumasıdır. Unutmayın ki doğa bize değil, biz doğaya emanetsiz.
Ey gençler!
Parlak ekranlarda sonsuz görüntülere dalmayın da bir şiiri dinleyin rüzgârın sesiyle. Bir destanı okuyun, dedelerinizin göğsündeki yaraları hissederek.
Ey yaşlılar!
Anlatın çocuklara: Sadece savaşları değil, barışı da sevgiyi de kayıpları da.
Ey kadınlar!
Siz ki Anadolu’nun özüsünüz. Hakkınızı sessizlikte değil, sesinizde arayın. Çünkü en büyük tanrıçalar, en derin yaraları saranlardı.
Ey erkekler!
Gücü bilekte değil, yürekte arayın. Yiğitlik, öfkeyle değil; adaletle yükselir.
Ve ey yönetenler!
Tahtlar geçicidir; ama halkın hafızası ebedîdir. Hükmetmek kolaydır, ama hak etmek destan ister.
Bu topraklar, sadece tarih değildir; bir yazgı, bir emanet, bir şarkıdır.
Ben Homeros’um, geçmişin yankısıyım. Ama sesim bugün de çınlıyorsa, demek ki hâlâ bir destan yazılabilir. Yeter ki kaleminizi kılıçtan keskin tutun. Yeter ki birbirinizi dinleyin.
Çünkü halkı bir arada tutan, duvarlar değil; ortak hikâyelerdir.
Sizlerden ricam, kendi efsanenizi yazmanızdır. Kendi destanınızı yaşamanızdır. Çünkü her biriniz, kendi hayatının kahramanısınız. Ve unutmayalım ki, en büyük kahramanlık; insanlığın, barışın, sevginin ve kardeşliğin yolunda yürümektir.
Teşekkür ederim.
Arzu Kök