Bu nedenle Putin, İstanbul'u müzakereler için önererek barışçıl bir çözüm arama sürecine katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Fakat olayları analiz ederken geniş açı ile bakmamız gerekir! Buna göre öce reisime uzaktan bakıp daha sora yaklaşıp bir daha bakmamızda Fayda olacaktır her iki bakış açısını değerlendirdikten sonra bu açıları bir kere daha analiz etmemiz gerekir.. Bu yolla doğru analizler ulaşmamız mümkün olacaktır... Hedefin her bakımdan Türkiye olduğunu utmamamız gereken bir zaman diliminde olduğumuzda hatırlamamız gerekir. verilen makalede ise özetle algılama ölçüsünde şunlar veriliyor: Rusya-Ukrayna Görüşmeleri İstanbul'da Yeniden Başlıyor; 2022'deki Başarısız Görüşmelerin Ardından Yeni Bir Umut…
Görüşmelerin Arka Planı; Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimler ve çatışmalar, dünya gündeminde uzun bir süredir önemli bir yer tutuyor. 2022 yılında, İstanbul'da gerçekleşen müzakereler maalesef sonuçsuz kalmış ve barış sağlanamamıştı. Bu başarısızlık, iki ülke arasında devam eden çatışmaların daha da şiddetlenmesine neden olmuştu. Ancak, Perşembe günü İstanbul'da gerçekleşecek olan yeni görüşmeler, dünya kamuoyunda yeni bir umut dalgası yaratmış durumda. Putin'in Stratejik Seçimi; Ukraynalı uzmanlara göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İstanbul'u bu görüşmeler için seçmesi tesadüf değil. 2022'de aynı şehirde gerçekleştirilen ve sonuçsuz kalan müzakerelere bir gönderme yaparak, bu kez daha somut adımlar atmayı hedefliyor. Putin'in bu stratejik hamlesi, hem Rusya'nın kararlılığını göstermek hem de uluslararası kamuoyuna barışa olan bağlılıklarını yeniden vurgulamak amacı taşıyor.
Ukrayna'nın Beklentileri;
Ukrayna tarafı, bu görüşmelerden somut ve kalıcı sonuçlar çıkmasını umuyor. 2022'de sonuçsuz kalan müzakereler, Ukrayna halkı üzerinde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Bu kez, Ukraynalı yetkililer ve uzmanlar, daha yapılandırılmış ve sonuç odaklı bir süreç bekliyorlar. Özellikle ateşkes, sınır güvenliği ve esir değişimi gibi konuların gündemde olması bekleniyor.
Görüşmelerin Önemi ve Beklentiler;
Perşembe günü gerçekleşecek olan Rusya-Ukrayna görüşmeleri, sadece iki ülke için değil, tüm dünya için büyük bir öneme sahip. Küresel barış ve istikrarın sağlanması adına atılacak her adım, dünya kamuoyu tarafından dikkatle izleniyor. Türkiye'nin arabuluculuk rolü ise bu süreçte kritik bir öneme sahip.
Türkiye'nin Arabuluculuk Rolü;
Türkiye, coğrafi konumu ve diplomatik ilişkileri sayesinde bu tür uluslararası krizlerde önemli bir arabulucu rolü üstleniyor. İstanbul'da gerçekleştirilecek olan bu görüşmeler, Türkiye'nin barış sürecindeki etkin rolünü bir kez daha gözler önüne serecek. Burada reklamlara giriliyor çıkarları olan birinden bahsediliyor Şöyle ki; Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yürütülen bu diplomatik çabalar, bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamayı hedefliyor.
Uluslararası Toplumun Destekleri;
Görüşmelere uluslararası toplumun desteği de büyük bir önem taşıyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu süreçte aktif bir rol oynayarak barışın sağlanmasına katkıda bulunabilirler. Ayrıca, ABD, Çin ve diğer büyük güçlerin de bu görüşmelere olan ilgisi ve desteği, sürecin başarıya ulaşması için kritik bir faktör olacaktır.
Olası Sonuçlar ve İleriye Dönük Adımlar;
İstanbul'da yapılacak olan görüşmelerin olası sonuçları, tüm dünya tarafından merakla bekleniyor. Başarılı bir ateşkes ve barış anlaşması, bölgedeki çatışmaların sonlanmasına ve uzun süreli bir barışın sağlanmasına katkıda bulunabilir. Ancak, bu süreçte karşılaşılacak zorluklar ve engeller de göz ardı edilmemeli.
Uzun Vadeli Barışın Sağlanması;
Bu görüşmeler, sadece kısa vadeli çözümler değil, aynı zamanda uzun vadeli barışın sağlanması adına da büyük bir önem taşıyor. Taraflar arasında güvenin tesis edilmesi, ekonomik işbirliklerinin geliştirilmesi ve insan haklarına saygının artırılması gibi konular, kalıcı bir barışın sağlanması için kritik adımlar olacaktır.
Görüşmelerin Sonuçlarının İzlenmesi;
İstanbul'da gerçekleştirilecek olan bu görüşmelerin sonuçları, uluslararası toplum tarafından yakından izlenecek. Alınacak kararların ve atılacak adımların, bölgedeki ve dünya genelindeki barış ve istikrara olan etkileri dikkatle takip edilecek. Bu süreçte, tarafların samimi ve kararlı bir şekilde hareket etmeleri, sürecin başarısı için büyük bir önem taşımaktadır.
Makaleni Sonucunda ise;
Rusya ve Ukrayna arasında İstanbul'da gerçekleştirilecek olan bu görüşmeler, dünya barışı adına önemli bir dönüm noktası olabilir. 2022'deki başarısız müzakerelerin ardından, bu kez daha somut ve kalıcı adımların atılması, bölgedeki ve dünyadaki barış ve istikrara büyük katkı sağlayacaktır. Türkiye'nin arabuluculuk rolü, uluslararası toplumun desteği ve tarafların kararlılığı, bu sürecin başarısı için kritik faktörler olacaktır. Makalenin an hatları ile veriyoruz, unutmayın bu haber algılama ve reklam haberidir. Ona göre değerlendirin...
Kritik İstanbul Görüşmesi
Rusya ve Ukrayna Arasındaki Müzakereler
Uluslararası kamuoyunun gözü, Rusya ile Ukrayna arasındaki kritik görüşmelere ev sahipliği yapması beklenen İstanbul'a çevrildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ve Avrupalı müttefiklerinin 30 günlük ateşkes önerisine karşılık olarak Ukrayna ile 2022 yılında kesintiye uğrayan doğrudan müzakerelere "hiçbir ön koşul olmaksızın" 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul'da yeniden başlanmasını teklif etti. Bu teklife olumlu yaklaşan Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy Perşembe günü İstanbul'da olacağını ve Putin'i bekleyeceğini söyledi.
Hatta Ortadoğu turuna hazırlanan ABD Başkanı Donald Trump da olası bir Putin-Zelenskiy görüşmesi durumunda İstanbul'a gidebileceğini duyurdu. Hafta sonunda Kiev'de Zelenskiy'le görüşen Almanya, Fransa, İngiltere ve Polonya liderlerinin gündeme getirdiği ve 12 Mayıs'tan itibaren 30 gün süreyle ateşkes ilan edilmesini öngören plana Trump da destek veriyor.
Ancak Kiev ve Batılı müttefiklerinin ateşkes önerisine henüz yanıt vermeyen Putin'in İstanbul'daki görüşmeye katılıp katılmayacağı belli değil.
Habercinin edindiği bilgiye göre, Zelenskiy uluslararası kamuoyuna barış için istekli olan tarafın kendisi olduğunu bir kez daha göstermek için her hâlükârda İstanbul'a gidecek. Ancak Zelenskiy'in bir danışma bugün yaptığı açıklamada, Ukrayna liderinin Putin dışındaki bir Rus heyeti üyesiyle görüşmeyeceğini duyurdu. Hemen ardından Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak da "Putin Türkiye'ye gelmeyi reddederse; bu, Rusya'nın bu savaşı bitirmek istemediğinin, herhangi bir müzakereye de hazır veya hevesli olmadığının kesin göstergesi olacak" açıklamasını yaptı.
Kiev merkezli düşünce kuruluşu Penta'nın direktörlüğünü yapan siyaset bilimci Volodimir Fesenko'ya göre, Putin'in müzakere yeri olarak İstanbul'u seçmesininse bir nedeni var. Haber konuşan Fesenko, oyunun kendi kurallarına göre oynanıp ilerlenmesi için hızla ilk hamleyi yapmak isteyen Putin'in bu yüzden müzakere yeri olarak İstanbul'u önerdiğini iddia etti.
Rus liderin İstanbul tercihini, Ukrayna'nın teslim olmasını talep ettiği 2022 müzakerelerine bir gönderme olarak yorumlayan Fesenko, Habere yapılan değerlendirmede, "Putin'in mantığına göre bu, görüşmelerin Rusya'nın şartları esas alınarak yürütülmesi gerektiğine dair bir hatırlatma anlamına geliyor" dedi.
Putin'in bu teklifle Ukrayna'yı bir tuzağa çekmeye çalıştığını savunan Fesenko, Kiev'in sonuçta müzakereleri ve ABD'nin desteğini reddemeyeceğinin açık olduğunu belirtti.
Putin Trump'a mı oynuyor?
Rusya ve Ukrayna Arasındaki Müzakerelerin Arka Planı
Kritik İstanbul Görüşmesi
Rusya ve Ukrayna Arasındaki Müzakereler
Uluslararası kamuoyunun gözü, Rusya ile Ukrayna arasındaki kritik görüşmelere ev sahipliği yapması beklenen İstanbul'a çevrildi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna ve Avrupalı müttefiklerinin 30 günlük ateşkes önerisine karşılık olarak Ukrayna ile 2022 yılında kesintiye uğrayan doğrudan müzakerelere "hiçbir ön koşul olmaksızın" 15 Mayıs Perşembe günü İstanbul'da yeniden başlanmasını teklif etti. Bu teklife olumlu yaklaşan Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy Perşembe günü İstanbul'da olacağını ve Putin'i bekleyeceğini söyledi.
Hatta Ortadoğu turuna hazırlanan ABD Başkanı Donald Trump da olası bir Putin-Zelenskiy görüşmesi durumunda İstanbul'a gidebileceğini duyurdu. Hafta sonunda Kiev'de Zelenskiy'le görüşen Almanya, Fransa, İngiltere ve Polonya liderlerinin gündeme getirdiği ve 12 Mayıs'tan itibaren 30 gün süreyle ateşkes ilan edilmesini öngören plana Trump da destek veriyor.
Ancak Kiev ve Batılı müttefiklerinin ateşkes önerisine henüz yanıt vermeyen Putin'in İstanbul'daki görüşmeye katılıp katılmayacağı belli değil.
Habercinin edindiği bilgiye göre, Zelenskiy uluslararası kamuoyuna barış için istekli olan tarafın kendisi olduğunu bir kez daha göstermek için her hâlükârda İstanbul'a gidecek. Ancak Zelenskiy'in bir danışmanı bugün yaptığı açıklamada, Ukrayna liderinin Putin dışındaki bir Rus heyeti üyesiyle görüşmeyeceğini duyurdu. Hemen ardından Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak da "Putin Türkiye'ye gelmeyi reddederse; bu, Rusya'nın bu savaşı bitirmek istemediğinin, herhangi bir müzakereye de hazır veya hevesli olmadığının kesin göstergesi olacak" açıklamasını yaptı.
Kiev merkezli düşünce kuruluşu Penta'nın direktörlüğünü yapan siyaset bilimci Volodimir Fesenko'ya göre, Putin'in müzakere yeri olarak İstanbul'u seçmesininse bir nedeni var. Haber konuşan Fesenko, oyunun kendi kurallarına göre oynanıp ilerlenmesi için hızla ilk hamleyi yapmak isteyen Putin'in bu yüzden müzakere yeri olarak İstanbul'u önerdiğini iddia etti.
Rus liderin İstanbul tercihini, Ukrayna'nın teslim olmasını talep ettiği 2022 müzakerelerine bir gönderme olarak yorumlayan Fesenko, Habere yapılan değerlendirmede, "Putin'in mantığına göre bu, görüşmelerin Rusya'nın şartları esas alınarak yürütülmesi gerektiğine dair bir hatırlatma anlamına geliyor" dedi.
Putin'in bu teklifle Ukrayna'yı bir tuzağa çekmeye çalıştığını savunan Fesenko, Kiev'in sonuçta müzakereleri ve ABD'nin desteğini reddemeyeceğinin açık olduğunu belirtti.
Aslında Putin'in teklifinin ne Ukrayna'ya ne de Avrupalı liderlere yönelik olduğunu, esasen ABD Başkanı'na hitaben yapıldığını iddia eden Ukraynalı siyaset bilimci, Rusya Devlet Başkanı'nın "Trump'ın ilgisini çekme amaçlı bir oyun" başlattığını öne sürdü.
Putin için Trump'la müzakere ihtimalini canlı tutmanın çok önemli olduğunu belirten Fesenko, eğer böyle bir durum olmasaydı Ukrayna ile savaşı sonlandırmaya yönelik görüşmelerin de gündeme gelmeyeceğini savundu.
Haberciye konuşan Ukraynalı uzmanlar, Kiev yönetiminin Putin'in kurduğu "tuzağı" kendi lehine kullanmak için elinden geleni yapması gerektiğine inanıyor.
"United Ukraine" düşünce kuruluşundan dış politika uzmanı Dimitro Levus "Bu görüşmelere katılıma imkân tanıyacak bir müzakere formatı bulmak lazım. Ama öyle bir şekilde olmalı ki Ukrayna ateşkes ve barış konusunda iyi niyet eksikliğiyle suçlanamasın. İstanbul'daki bu görüşmelerin formatını genişletme konusunda ısrarcı olmalıyız çünkü Avrupa'nın güvenliği tehlikede. Ama Trump için öncelikli amaç, şartlar ne olursa olsun, mümkün olduğunca çabuk bir şekilde savaşı bitirmek ve kendini temize çıkarmak" yorumunda bulunuyor.
Dış politika ve güvenlik alanındaki bir başka Kiev merkezli düşünce kuruluşu Ukrainian Prism'in Kuzey Amerika Program Direktörü Oleksandr Krayev, Rus tarafının İstanbul'da geçmişteki söylem ve taleplerini yeniden ortaya koyacağı görüşünde. Krayev, Ukrayna'nın Avrupalı ortakları ve ABD, Kiev'e Rusya'nın tüm taleplerini bir kez daha reddetmesine imkân tanıyacak bir gelecek perspektifi ve destek sunduğu takdirde, Ukrayna'nın Putin'in şartları doğrultusunda müzakere etmesine gerek bile kalmayacağını düşünüyor.
Ancak Batılı ülkeler Kiev'e bu desteği vermezse, Ukrayna'nın bir ateşkese ulaşmak ve bunu sürdürebilmek için sadece müzakere yapmış olmak adına müzakere etmek zorunda kalacağını öne süren Krayev, "Ruslar bu müzakereleri berbat ederse, muhtemelen ABD Başkanı Trump için geri dönüş yolu kapanacak. Rusları 'ezmek' zorunda kalacak. Aksi takdirde zayıf biri olarak görülecek. Şu anda bu müzakerelerin başlamasına ve başarıya ulaşmasına çok fazla ağırlık vermiş durumda. Hem kendi imajı hem de politikası açısından. Hatta ekonomik olarak da" değerlendirmesinde bulundu.
Ukraynalı uzman, Rusların müzakereleri şu an kesmesi durumunda ise Kiev başından beri çok daha yapıcı bir duruş sergilediği için baskı altına alınacak tarafın Moskova olacağını savundu.