Rogg & nok Yapay Zekâ:
Ukrayna'da ateşkes umutlarının çıkmaza girmeye başladığı bir aşamada ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşme, uluslararası kamuoyunun yakından takip ettiği ve gerilimi azaltma amacı taşıyan bir adım olarak değerlendirildi. Görüşmenin sonuçları, tarafların müzakerelere devam etme kararlılıklarını ve bölgedeki çatışmayı sona erdirme çabalarını yansıtıyordu. Trump ve Putin, görüşme sırasında ateşkes ve barış görüşmeleri konusunu ele aldı ve her iki lider de bu konuda olumlu mesajlar verdi.
Rus devlet medyasına yansıyan haberlere göre Putin, iki saatten uzun sürdüğü belirtilen görüşmeyi "açıksözlü” ve "yararlı” diye nitelendirdi. Putin, görüşmede Rusya'nın gelecekteki barış görüşmeleriyle ilgili bir mutabakat zaptı için Ukrayna ile birlikte çalışmaya hazır olduğunu belirtti. Rusya'nın ihtilafın barışçı çözümünden yana olduğunu belirten Putin, Rusya ve Ukrayna'nın "tüm taraflara uyacak uzlaşılar için azami çaba göstermesi gerektiğini" kaydetti.
İstanbul'da Rusya ve Ukrayna Heyetlerinin Doğrudan Görüşmeleri
Doğru Yolda Bir Adım
Görüşmelerin Arka Planı
Geçen hafta İstanbul'da Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında gerçekleşen doğrudan görüşmeler, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Bu görüşmeler, iki ülke arasındaki ihtilafı sona erdirme umuduyla gerçekleştirildi ve müzakerelerin doğru bir yolda ilerlediğine dair olumlu sinyaller verdi.
Putin'in Açıklamaları
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, görüşmelerin ardından yaptığı açıklamalarda, tüm tarafların ihtilafı sona erdirme yönünde "doğru bir yola" sokulduğunu belirtti. Putin, anlaşma ilkelerinin ve olası barış anlaşmasının imzalanmasına yönelik takvimin belirli bir süre için ateşkesi de içeren bir dizi konuda mutabakat zaptı için Ukrayna ile birlikte çalışmaya hazır olduklarını ifade etti.
Anlaşma İlkeleri
Putin'e göre, anlaşma ilkeleri, tarafların müzakereler sırasında üzerinde uzlaştıkları temel noktalardır. Bu ilkeler, her iki ülkenin çıkarlarını koruyacak ve bölgedeki barışı tesis edecek şekilde düzenlenmelidir. Görüşmelerin bu temel noktalar üzerinde ilerlemesi, olası bir barış anlaşmasının imzalanmasını kolaylaştıracaktır.
Olası Barış Anlaşmasının İmzalanmasına Yönelik Takvim
Putin, görüşmelerde tarafların olası bir barış anlaşmasının imzalanmasına yönelik bir takvim belirlemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu takvim, müzakerelerin hangi aşamalarda ilerleyeceğini ve anlaşmanın ne zaman imzalanabileceğini belirlemektedir. Taraflar, belirli bir süre içinde anlaşmaya varmayı hedeflemekte ve bu süre zarfında ateşkesi sağlama konusunda mutabık kalmaktadır.
Ateşkes ve Mutabakat Zaptı
Putin, ilgili anlaşmalara varılması durumunda belirli bir süre için ateşkesi de içeren bir dizi konuda Ukrayna ile birlikte mutabakat zaptı oluşturma niyetinde olduklarını açıklamıştır. Ateşkes, savaşan tarafların çatışmaları durdurması ve barış görüşmelerine odaklanması anlamına gelmektedir. Mutabakat zaptı ise, tarafların anlaşmaya varmak için izlemeleri gereken adımları ve ilkeleri belirleyen bir belge olarak tanımlanabilir.
Görüşmelerin Önemi
İstanbul'da gerçekleşen doğrudan görüşmeler, Rusya ve Ukrayna arasında uzun süredir devam eden ihtilafın sona erdirilmesi yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Bu görüşmeler, tarafların barışçıl çözümler arayışında olduklarını ve bölgedeki çatışmaları sona erdirmek için birlikte çalışmaya hazır olduklarını göstermektedir.
Uluslararası Tepkiler
Görüşmeler, uluslararası kamuoyunda büyük bir merak uyandırmış ve çeşitli ülkeler tarafından yakından takip edilmiştir. Birçok ülke, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinin olumlu sonuçlar doğurmasını ve bölgedeki çatışmaların sona ermesini umut etmektedir.
Görüşmelerin Geleceği
İstanbul'da gerçekleşen doğrudan görüşmeler, Rusya ve Ukrayna arasındaki ihtilafın sona erdirilmesi yönünde önemli bir adım olarak kabul edilmektedir. Ancak, görüşmelerin ne kadar başarılı olacağı ve tarafların anlaşmaya varıp varamayacağı, zamanla netleşecektir. İki ülkenin liderleri ve heyetleri, müzakerelerin devam etmesi ve barışçıl çözümler bulunması konusunda kararlılıklarını ifade etmektedir.
Barış Sürecinin Takibi
Uluslararası kamuoyu, Rusya ve Ukrayna arasındaki doğrudan görüşmeleri yakından takip etmeye devam edecektir. Görüşmelerin sonuçları, tarafların müzakerelere devam etme kararlılıklarını ve bölgedeki çatışmayı sona erdirme çabalarını yansıtacaktır.
Sonuçta görülen;
Geçen hafta İstanbul'da gerçekleşen doğrudan görüşmeler, Rusya ve Ukrayna arasındaki ihtilafı sona erdirme yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Putin'in olumlu açıklamaları ve tarafların anlaşma ilkeleri üzerinde mutabık kalma niyetleri, müzakerelerin doğru bir yolda ilerlediğine dair umut vermektedir. Ancak, bu sürecin ne kadar başarılı olacağı ve tarafların anlaşmaya varıp varamayacağı, zamanla netleşecektir. Uluslararası kamuoyu, barış sürecinin takibini sürdürecek ve bölgedeki çatışmaların sona ermesini umut edecektir.
Trump'ın "Müzakereler derhal başlayacak" ifadesi, hem Rusya'ya hem de Ukrayna'ya yönelik bir emir niteliğindedir. Trump, bu açıklamayı sosyal medya platformu Truth Social'dan yaparak iki ülkenin de ateşkes ve barış müzakerelerine hemen başlamasını istemiştir.
ABD Başkanı Donald Trump ise görüşme sonrasında yaptığı açıklamada daha net bir mesaj verdi ve "Taraflar ateşkes için görüşmelere derhal başlayacak" dedi. Bu açıklama, Trump'ın iki ülkenin liderleriyle yaptığı görüşmelerin ardından geldi ve barış sürecine yönelik güçlü bir destek olarak yorumlandı.
ABD Başkanı Trump, kendisine ait sosyal medya platformu Truth Social'dan yaptığı paylaşımda, "Rusya ve Ukrayna ateşkes için, ve daha önemlisi savaşı bitirmek için müzakerelere derhal başlayacak" ifadesini kullandı. Trump, Putin ile görüşmesi hakkında ise "görüşmenin tonunun ve ruhunun mükemmel olduğunu" belirtti.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Trump-Putin görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamalarda sert bir dille konuştu. Vance, Rusya'nın savaşı sona erdirmek için yeterince istekli olmaması durumunda ABD'nin bu savaşın kendi savaşı olmadığını söylemek zorunda kalacağını belirtti. Ayrıca, Trump'ın Putin'e bu konuda ciddiyetini sorgulayan sorular yönelteceğini ve Putin'in bu savaştan nasıl çıkacağını bilmediğini düşündüğünü ifade etti.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, "Tango yapmak için iki kişi gerekir. Başkan'ın (Trump'ın) bunu yapmaya istekli olduğunu biliyorum, ancak Rusya bunu yapmaya istekli değilse, o zaman eninde sonunda bu bizim savaşımız değil diyeceğiz... Bitirmeye çalışacağız ama bitiremezsek sonunda şöyle diyeceğiz: 'Biliyor musunuz? Denemeye değerdi ama artık denemeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Beyaz Evden yapılan açıklamada Başkan Trump’ın sabrının taşmak üzere olduğu belirtildi. Trump, görüşmelerde ilerleme kaydedilmemesi durumunda daha sert önlemler almaktan çekinmeyeceğini vurguladı. Beyaz Ev Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Trump’ın Rusya ve Ukrayna’yı barış masasına oturtmak için büyük çaba sarf ettiğini ancak her iki tarafın da tutumları nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti.
Moskova: Rusya sorumlu tutum sergiliyor
Rusya-Ukrayna Müzakerelerinin Ardından Yapılan Açıklamalar
Geçen hafta İstanbul'da gerçekleşen doğrudan görüşmeler, Rusya ve Ukrayna arasındaki ihtilafı sona erdirme yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Putin'in olumlu açıklamaları ve tarafların anlaşma ilkeleri üzerinde mutabık kalma niyetleri, müzakerelerin doğru bir yolda ilerlediğine dair umut vermektedir. Ancak, bu sürecin ne kadar başarılı olacağı ve tarafların anlaşmaya varıp varamayacağı, zamanla netleşecektir. Uluslararası kamuoyu, barış sürecinin takibini sürdürecek ve bölgedeki çatışmaların sona ermesini umut edecektir.
Trump'ın "Müzakereler derhal başlayacak" ifadesi, hem Rusya'ya hem de Ukrayna'ya yönelik bir emir niteliğindedir. Trump, bu açıklamayı sosyal medya platformu Truth Social'dan yaparak iki ülkenin de ateşkes ve barış müzakerelerine hemen başlamasını istemiştir.
Beyaz Ev Basın Sözcüsü Karoline Leavitt de Trump'ın daha önce Ukrayna savaşının "önceki ABD yönetiminin beceriksizliği ve zayıflığı nedeniyle başladığını söylediğini" anımsattı ve bunu düzeltmek için yoğun çaba gösterdiğine işaret etti.
Beyaz Ev Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Trump’ın sabrının taşmak üzere olduğunu ve her iki tarafın da tutumları nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti. Leavitt, "Başkan Trump taraflara mümkün olan en kısa zamanda ateşkes sağlanması ve barışın tesis edilmesini istediğini açıkça ifade etti" diye konuştu. Trump'ın bu konuda gösterdiği çaba, hem Rusya hem de Ukrayna liderleriyle yaptığı görüşmelerde kendini göstermiştir.
Görüşme öncesinde ABD'nin Rusya'ya yönelik baskısına ABD Hazine Bakanı Scott Bessent de katılmış, Trump'ın "Putin'in iyi niyetle müzakere etmemesi halinde Rusya'ya karşı ek yaptırımlar uygulanabileceğini açıkça ifade ettiğini" hatırlatmıştı.
Rusya ise telefon görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamalarda "yapıcı" ve "sorumlu" bir tutum sergilediğini savundu. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesinin, geçen hafta üç buçuk yıl aradan sonra İstanbul'da Rusya ile Ukrayna arasında yapılan ilk doğrudan müzakereler sonrasında gerçekleşiyor olmasının önemli olduğuna vurgu yaptı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova ise Devlet Başkanı Putin'in 14 Haziran 2024'te Rusya'nın pozisyonu açıkça ortaya koyduğuna işaret ederek, bu doğrultuda "sistematik, ilkeli ve mantıklı bir şekilde hareket edildiğini" savundu. Buna karşın Ukrayna’nın sürekli pozisyon değiştirdiğini savunan Zakharova, Ukrayna'nın bu değişken tutumunun İstanbul müzakerelerine de yansıdığını iddia etti.
Rusya'nın koşulları neydi?
Rusya lideri Vladimir Putin, Haziran 2024'te Ukrayna ile görüşmeler için koşullarını açıklamıştı. Putin bu koşullarını; "Ukrayna birliklerinin Donbass ve Novorossiya'dan çekilmesi, Kiev'in NATO'ya katılma arzusuna son verilmesi, Batı'nın Moskova'ya yönelik tüm yaptırımlarının kaldırılması, Ukrayna'nın bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış bir statüyü taahhüt etmesi, Ukrayna'nın Rusça konuşan vatandaşlarının haklarına, özgürlüklerine ve çıkarlarına tam olarak saygı göstermeyi taahhüt etmesi” olarak sıralamıştı.
Trump ve Putin kaç kez görüştü?
Resmi açıklamalara göre Donald Trump, bugünkü Kırmızı telefon görüşmesiyle birlikte ABD başkanlığını devraldığından bu yana üç kez Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefonda görüşmüş oldu. Ocak'ta yemin ederek göreve başlayan Trump, Putin ile ilk telefon görüşmelerini 12 Şubat'ta yaptı. Bu görüşmelerin ardından Rusya'nın barış arzusunu ifade ettiği ve bu nedenle Trump'ın üst düzey ABD yetkililerine Ukrayna'daki savaşı sonlandırma görüşmelerini başlatmak için talimat verdiği açıklandı.
Rusya ise kırmızı telefon görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamalarda "yapıcı" ve "sorumlu" bir tutum sergilediğini savundu. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesinin, geçen hafta üç buçuk yıl aradan sonra İstanbul'da Rusya ile Ukrayna arasında yapılan ilk doğrudan müzakereler sonrasında gerçekleşiyor olmasının önemli olduğuna vurgu yaptı.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Trump ile Putin arasındaki telefon görüşmesinin, geçen hafta üç buçuk yıl aradan sonra İstanbul'da Rusya ile Ukrayna arasında yapılan ilk doğrudan müzakereler sonrasında gerçekleşiyor olmasının önemli olduğuna vurgu yaptı. Rusya'nın bu görüşmeye büyük bir önem atfettiğini ve müzakerelerin yapıcı bir şekilde ilerlemesini umduklarını belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova ise Devlet Başkanı Putin'in 14 Haziran 2024'te Rusya'nın pozisyonu açıkça ortaya koyduğuna işaret ederek, bu doğrultuda "sistematik, ilkeli ve mantıklı bir şekilde hareket edildiğini" savundu.
Buna karşın Ukrayna’nın sürekli pozisyon değiştirdiğini savunan Zakharova, Ukrayna'nın bu değişken tutumunun İstanbul müzakerelerine de yansıdığını iddia etti. Zakharova, Ukrayna’nın bu değişken tutumunun müzakerelerin ilerlemesini zorlaştırdığını ve kalıcı bir barışa ulaşmayı engellediğini belirtti.
Rusya lideri Vladimir Putin, Haziran 2024'te Ukrayna ile görüşmeler için koşullarını açıklamıştı. Putin bu koşullarını; "Ukrayna birliklerinin Donbass ve Novorossiya'dan çekilmesi, Kiev'in NATO'ya katılma arzusuna son verilmesi, Batı'nın Moskova'ya yönelik tüm yaptırımlarının kaldırılması, Ukrayna'nın bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış bir statüyü taahhüt etmesi, Ukrayna'nın Rusça konuşan vatandaşlarının haklarına, özgürlüklerine ve çıkarlarına tam olarak saygı göstermeyi taahhüt etmesi” olarak sıralamıştı.
Putin'in bu talepleri, barış müzakerelerinin ilerleyebilmesi için net ve kesin şartlar olarak kabul ediliyor. İlgili tüm taraflar ve uluslararası kamuoyu, bu koşulların yerine getirilip getirilmeyeceğini dikkatle takip ediyor. Rusya, bu taleplerin yerine getirilmediği sürece müzakerelerin anlamlı olmayacağı görüşünde.
Trump, Putin ile 18 Mart'ta yaklaşık iki saat süren bir telefon görüşmesi daha gerçekleştirdi. Putin bu görüşmede Ukrayna enerji tesislerine saldırıları geçici olarak durdurmayı kabul etti. Ancak Rus lider, Trump'ın kalıcı bir barış anlaşmasına giden bir ilk adım olmasını umut ettiği 30 günlük ateşkesi onaylamayı reddetti. Bunu izleyen günlerde de zaten Rusya ve Ukrayna birbirlerini varılan uzlaşmaya rağmen enerji tesislerine saldırmak, moratoryumu ihlal etmekle suçladı.
Resmi açıklamalara göre Donald Trump, ABD başkanlığını devraldığı tarihten bu yana üç kez Rusya Devlet Başkanı Putin ile kırmızı telefonda görüşmüştür.
Ocak ayında yemin ederek göreve başlayan Trump, Putin ile ilk telefon görüşmelerini 12 Şubat'ta gerçekleştirmiştir. Bu görüşmelerin ardından, Rusya'nın barış arzusunun ifade edildiği ve Trump'ın üst düzey ABD yetkililerine Ukrayna'daki savaşı sonlandırma görüşmelerini başlatma talimatı verdiği duyurulmuştur.
Trump, Putin ile 18 Mart'ta yaklaşık iki saat süren başka bir kırmız telefon trafiğinde görüşmesi daha yapmıştır. Bu görüşmede Putin, Ukrayna enerji tesislerine yönelik saldırıları geçici olarak durdurmayı kabul etmiştir. Ancak Rus lider, Trump'ın kalıcı bir barış anlaşmasına giden bir ilk adım olmasını umut ettiği 30 günlük ateşkesi onaylamayı reddetmiştir. Sonrasında, Rusya ve Ukrayna birbirlerini varılan uzlaşmaya rağmen enerji tesislerine saldırmakla ve moratoryumu ihlal etmekle suçlamışlardır.
Evet, Kremlin Mart ayında Trump ve Putin arasında son aylarda kamuoyuna duyurulanlardan daha sık kırmızı telefon görüşmesi olduğuna işaret etti. Bu iddialar, Putin'in Trump'tan önce en son Şubat 2022'de dönemin başkanı Joe Biden ile görüşmesiyle birlikte gündeme geldi.
Bu görüşmelerin sıklığı, özellikle de kırmızı telefon aracılığıyla yapılan bu doğrudan temaslar, uluslararası politika sahnesinde her zaman merak ve spekülasyon konusu olmuştur. Resmi açıklamalarda yer almayan bu görüşmeler, iki liderin kriz anlarında doğrudan iletişim kurma ihtiyacını ve diplomatik kanalların dışında bir çözüm arayışını yansıtıyor olabilir.
Mart ayında Kremlin, Trump ve Putin arasında son aylarda kamuoyuna duyurulanlardan daha sık telefon görüşmesi olduğuna işaret etti. Putin, Trump'tan önce en son Şubat 2022'de, Ukrayna'ya işgali başlatmadan kısa bir süre önce dönemin başkanı Joe Biden ile görüşmüştü.
ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin, uluslararası kriz anlarında doğrudan iletişim kurabilmek için şifreli Kırmızı telefon sistemi aracılığıyla görüşmeler gerçekleştirmektedir. Bu doğrudan temaslar, hem kriz anlarında hızlı bilgi alışverişi yapma hem de diplomatik kanalların dışında hızlı çözümler arama açısından büyük önem taşır.
ABD Başkanı |
Rusya Devlet Başkanı |
İletişim Yöntemi |
Önemi |
Trump |
Putin |
Şifreli Kırmızı telefon sistemi |
Kriz anlarında hızlı bilgi alışverişi ve hızlı çözümler arama |
ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin, şifreli telefon sistemi aracılığıyla görüşüyorlar. Bugüne kadar görüntülü görüşme gerçekleştirilmediği belirtildi.
ABD Başkanı |
Rusya Devlet Başkanı |
Görüşme Yöntemi |
Görüntülü Görüşme |
Trump |
Putin |
Şifreli telefon sistemi |
Gerçekleştirilmedi |
Tercümanlar, her iki başkanın konuşmalarını anında çevirerek iletişimin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesini sağlıyor. Putin'in İngilizce bilgisi sınırlı olduğu için, müzakereler sırasında genellikle Rusça konuşmayı tercih ediyor.
ABD Başkanı |
Rusya Devlet Başkanı |
Görüşme Yöntemi |
Görüntülü Görüşme |
Tercümanlar |
Dil Tercihi |
Trump |
Putin |
Şifreli telefon sistemi |
Gerçekleştirilmedi |
Konuşmaları anında çeviriyor |
Putin'in İngilizce bilgisi sınırlı, genellikle Rusça |
Görüşmeden önce; ABD Başkanı Donald Trump, 19 Mayıs Pazartesi günü Rusya lideri Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yapmak ve Ukrayna ihtilafını ele almak istediğini belirtti. Putin ile planladığı telefon görüşmesinden sonra Zelenskiy ve NATO ülkelerinin liderleriyle de görüşmeler yapacağını kaydeden Trump, Rusya ve Ukrayna liderleriyle görüşmelerinin ardından Ukrayna'da ateşkese varılacağına dair umudunu dile getirdi. Daha önce ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ukrayna ihtilafının çözümüne yönelik görüşmelerde ilerleme sağlanmasının sadece Rusya ve ABD başkanları arasında yapılacak görüşmelerle mümkün olacağını belirtmişti. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov ise perşembe günü yaptığı açıklamada görüşme için henüz bir hazırlık yapılmadığını ifade etmişti.
Saygılar....
Rogg & Nok Sanal Hafıza Birimi